[isim]

[meteoroloji]

• Saçak bulut

[isim]

• Mersin iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Un, süt, yumurta, bulgur ile yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur

[isim]

[meteoroloji]

• Kara bulut

[isim]

• Konu külliyatı

[sıfat]

[eskimiş]

• Uğursuz

  Odanın içinde yine o menhus koku, o cehennem mazinin kokusu vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]

[hakaret yollu]

• Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman (kimse)

[ünlem]

• (de'yyus) Bir sövgü sözü

[isim]

[anatomi]

• Erkeklik organı

[sıfat]

• Özgü

  Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir. - Necip Fazıl Kısakürek

• Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır

  Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz. - Namık Kemal

• Özel

  Kayseri'nin sayın valisine, mahsus selam ederim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

• Özellikle

  Buraya, mahsus bunun için geldim.

[zarf]

• Bilerek, isteyerek, kasten

  Kapıyı mahsus açık bırakmıştı. - Attila İlhan

[zarf]

• Şakadan

  Ciddi mi yapıyordu, mahsus mu söylüyordu, aptallık veya hilekârlık mıydı, bunları da anlayamadım.

[sıfat]

[eskimiş]

• Duyulan, anlaşılan, hissedilen

• Belli, ortada, aşikâr

[sıfat]

• Susmuş, sinmiş

  Başını öne eğip suspus oluşlarında böyle bir huyun tesirini keşfedebilmekteyim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[zarf]

• Susmuş, sinmiş bir biçimde

Ata Sözleri ve Deyimler

• suspus etmek
• suspus olmak

[sıfat]

• Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)

[isim]

• Bir tür tavla oyunu

[isim]

[halk ağzında]

• Cezaevi

  At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin - Halk türküsü