ULUSALLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

ULUSALLAŞTIRMAK harflerini içeren 9 harfli 47 kelime bulunuyor. 9 harfli ULUSALLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SULULAŞMA16, ULUSLAŞMA16, KURULAŞMA15, KUŞATILMA15, MATRUŞLUK15, RUSLAŞMAK15, SARILAŞMA15, SATAŞILMA15, USTALAŞMA15, ULAŞILMAK15, ULULAŞMAK15, ULAŞTIRMA15, ARIKLAŞMA14, ARILAŞMAK14, AŞILATMAK14, ALKIŞLAMA14, ALIKLAŞMA14, AKŞAMLARI14, IRAKLAŞMA14, KURTLAŞMA14, KARILAŞMA14, KARIŞLAMA14, KARŞILAMA14, KATILAŞMA14, RASTLAŞMA14, TIRAŞLAMA14, KURUTMALI13, KARTLAŞMA13, ŞARTLAMAK13, ULUSALLIK13, AKSATILMA12, KUTLULAMA12, KARAMUSAL12, MUKATAALI12, SIRALATMA12, SIRALAMAK12, SIRTLAMAK12, USTALIKLA12, ARATILMAK11, ARTIKLAMA11, ARIKLATMA11, AKTARMALI11, AKTARILMA11, MUTALLAKA11, RASTLAMAK11, SALATALIK11, TURALAMAK11

ARATILMAK

[nesnesiz]

  • Aratma işine konu olmak

ARTIKLAMA

[isim]

  • Artıklamak işi

ARIKLATMA

[isim]

  • Arıklatmak işi

AKTARMALI

[sıfat]

  • Aktarma gerektiren

    Aktarmalı tren.

[zarf]

  • Aktarma yaparak

AKTARILMA

[isim]

  • Aktarılmak işi

MUTALLAKA (Kelime Kökeni: Arapça muṭallaḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Boşanarak dul kalmış kadın

RASTLAMAK

[-e]

  • Bir kimse ile karşı karşıya gelmek, karşılaşmak, rast gelmek, tesadüf etmek

    Hava kararmaya başladığında, mezarlıkta sadece bir kişiye rastladı. - İhsan Oktay Anar

  • Herhangi bir şeyle karşı karşıya gelmek

    Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. - Cemil Meriç

  • Atılan şey hedefi bulmak, rast gelmek

    Taş cama rastladı.

SALATALIK

[isim]

  • Hıyar

    Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Salata yapmak için kullanılan

    Salatalık domates.

Birleşik Kelimeler: salatalık dolması

TURALAMAK

[-i]

  • İplik çilelerini turalarına ayırmak
  • Bazı oyunlarda, tura ile vurmak
  • Turlamak

AKSATILMA

[isim]

  • Aksatılmak işi

KUTLULAMA

[isim]

  • Kutlulamak işi

KARAMUSAL (Kelime Kökeni: İtalyanca paramusselli)

[isim]

[denizcilik]

  • Çifte demir atıldığında geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan, fırdöndüye bağlı zincir düzeni

    Acaba bu gece limanda tek demirle yatabilecek miyim? Yoksa karamusal mı yapalım? - Halikarnas Balıkçısı

MUKATAALI

[sıfat]

  • Kesime verilmiş (yer)

SIRALATMA

[isim]

  • Sıralatmak işi

SIRALAMAK

[-i]

  • Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek

    İskemleleri sıralamak.

  • Art arda söylemek, sayıp dökmek

    Kendisini tüm bu bilgileri biriktirmeye iten nedenleri sıraladı. - Lâtife Tekin

  • Belirli bir düzene göre yerleştirmek veya düzenlemek, sıraya koymak

    Herkesin onu dinlediğini görünce, arkasına yaslanıp kendinden gayet emin bir tavırla elindeki verileri sıraladı. - Elif Şafak

  • Söylenecek, yazılacak, yapılacak şeylere zihinde gerekli düzeni vermek
  • Aynı davranışı birbiri ardınca birçok kez yapmak

    Bize karşı bir sürü itiraz sıraladı.

  • Aynı davranışı birçok şey üstünde tekrarlamak

    Bekçi bütün kapıları sıraladı.

  • Küçük çocuk tutunarak yürümeye başlamak, tutunarak yürümek