ULTRAMODERN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ULTRAMODERN harflerini içeren 5 harfli 75 kelime bulunuyor. 5 harfli ULTRAMODERN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DORUM10, DOMUR10, DOLUM10, DONMA9, DONLU9, DONAM9, DOLMA9, DOLAM9, DUMAN9, DURMA9, MODEL9, MADUN9, NODUL9, DONRA8, DOLAR8, DURAL8, DERUN8, ENDAM8, LODER8, LANDO8, MADER8, MADEN8, MEDAR8, RADON8, TORUM8, ARMUT7, DELTA7, LADEN7, METRO7, MURAT7, MOTEL7, MOREN7, MORAL7, MONTE7, MONAT7, MUARE7, MARON7, MANTO7, MARUL7, MELON7, MELUN7, NOTAM7, NAMLU7, ORTAM7, ORMAN7, OMLET7, ROMEN7, ROMAN7, TOMAR7, TONLU7, TORUN7, TORUL7, TREND7, TURNO7, TUMAN7, ULEMA7, LORTA6, LENTO6, METAN6, METAL6, MALEN6, NOTER6, ONLAR6, RULET6, RAUNT6, TONLA6, TONER6, TORNA6, TURNE6, TURNA6, TURAN6, TENOR6, ARTER5, ANTRE5, LANET5

ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)

[isim]

[anatomi]

  • Atardamar
  • Trafiği yoğun olan ana yol

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)

[isim]

  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas

  • Başlangıç yemeği

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)

[isim]

  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]

  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!

LORTA (Kelime Kökeni: İtalyanca lorta)

[isim]

  • Ayakkabı kalıbının çapı

    Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta.

LENTO (Kelime Kökeni: İtalyanca lento)

[zarf]

[müzik]

  • Ağır bir biçimde (çalınmak)

[isim]

  • Bu tempoda çalınan parça

[isim]

[mimarlık]

  • Boyunduruk

METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)

[isim]

[kimya]

  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)

[isim]

[kimya]

  • Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde

[sıfat]

  • Bu maddeden yapılmış

    Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak

  • Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı

Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller

MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Malca

NOTER (Kelime Kökeni: Fransızca notaire)

[isim]

[hukuk]

  • Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi, kâtibiadil

    Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bu görevlinin çalıştığı yer, noterlik

ONLAR

[isim]

[matematik]

  • Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ikinci basamak

[zamir]

  • O şahıs zamirinin çokluk biçimi

RULET (Kelime Kökeni: Fransızca roulette)

[isim]

  • Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar

    Oyuncakçı dükkânından satın alınmış, çocuk işi teneke bir makine ile dün gece cumhur cemaat rulet oynamıştık. - Refik Halit Karay

  • Pastacı, terzi vb.nin kullandığı dişli, küçük demir çark

Birleşik Kelimeler: Rus ruleti

RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)

[isim]

  • Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri

TONLA

[sıfat]

  • Tonlarca

TONER (Kelime Kökeni: İngilizce toner)

[isim]

  • Bilgisayar yazıcısı veya fotokopi makinesinde kullanılan toz durumundaki mürekkep

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)

[isim]

  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh