UHREVİ ile Oluşan Kelimeler (UHREVİ Kelime Türetme)
UHREVİ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. UHREVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Uhrevi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
UHREVİ17
4 Harfli Kelimeler
VERİ10, ERUH9, HURİ9, RUHİ9
3 Harfli Kelimeler
RUH8, HER7
2 Harfli Kelimeler
EV8, VE8, HU7, EH6, HE6, UR3, ER2, RE2
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
EH
-
`Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz
Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan
-
Bezginlik anlatan bir söz
Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! - Necati Cumalı
HE
- Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- he demek
- Helyum elementinin simgesi
HER (Kelime Kökeni: Farsça her)
-
Önüne geldiği ismin benzerlerini `teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı` anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz
Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- her ağacın meyvesi olmaz
- her ağaçtan kaşık olmaz
- her aşın kaşığı olmak
- her boyaya girip çıkmak
- her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?
- her çiçek koklanmaz
- her çok azdan olur
- her dağın derdi kendine göre
- her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
- her derde deva olmak
- her düşüş bir öğreniş
- her firavunun bir Musa'sı çıkar
- her gördüğü sakallıyı babası sanmak
- her gün baklava börek yense bıkılır
- her horoz kendi çöplüğünde öter
- her ihtimale karşı
- her işin (veya şeyin) başı sağlık
- her işte bir hayır vardır
- her kafadan bir ses çıkmak
- her kaşığın kısmeti bir olmaz
- her koyun kendi bacağından asılır
- her kuşun eti yenmez
- her lafın altından kalkmak
- her ne pahasına olursa olsun
- her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur
- her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
- her şeyin yenisi, dostun eskisi
- her şeyin yokluğu yokluktur
- her tarakta bezi olmak
- her taş baş yarmaz
- her telden çalmak
- her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
- her yiğidin gönlünde bir aslan yatar
- her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
- her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz
- her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
- her ziyan bir öğüttür
Birleşik Kelimeler: her bir, her biri, hercai, her daim, her dem, her gün, herhâlde, her hâlde, her hâlükârda, herhangi, herkes, her yerdelik, her zaman
HU (Kelime Kökeni: Arapça hū)
- Tanrı
- `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
- Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- hu çekmek (veya demek)
RUH (Kelime Kökeni: Arapça rūḥ)
- Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu
-
En önemli nokta, öz
Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal
-
Esans
Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Duygu
Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ruh gibi
- ruh gibi dolaşmak
- ruh kazandırmak (veya vermek)
- ruhu (bile) duymamak
- ruhu (veya ruhunu) okşamak
- ruhu karartmak
- ruhunda güneş açmak
- ruhunu şad etmek
- ruhunu teslim etmek
- ruhu şad olsun!
Birleşik Kelimeler: ruh bilgini, ruh bilimi, ruh doktoru, ruh göçü, ruh hastası, ruh hekimi, ruh karmaşası, ruh ölçümü, ruhötesi, ruh sağlığı, ruhumücerret, afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, melisa ruhu, nane ruhu, nişadır ruhu, sirke ruhu, tesviyeruhu, tuz ruhu
EV
- Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
-
Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane
Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
-
Aile
Evine bağlı bir adam.
- Soy, nesil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ev açmak
- ev alma, komşu al
- ev bozmak
- evde kalmak
- evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
- eve çıkmak
- ev ev dolaşmak (veya gezmek)
- evi ev eden avrat
- ev işletmek
- evlerden ırak (veya uzak)
- evlere şenlik
- ev tutmak
Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
ERUH
- Siirt iline bağlı ilçelerden biri
HURİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥūrī)
-
Cennette yaşadığına inanılan dişi varlık
Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- huri gibi
RUHİ (Kelime Kökeni: Arapça rūḥī)
-
Ruhsal
Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir. - Nazım Hikmet
VERİ
- Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
-
Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
Bir romanın verileri.
-
Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları
İstatistik veriler.
-
Bilgi, data
Eldeki tüm veriler, sızmadan önce gene dayanamayıp onu aradığımı gösteriyor. - Elif Şafak
- Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
- Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi
Birleşik Kelimeler: veri bankası, veri dosyası, veri işlem, veri ortamı, veri tabanı, veri toplama, özveri
UHREVİ (Kelime Kökeni: Arapça uḫrevī)
-
Öbür dünya ile ilgili, ahiret ile ilgili, dünyevi karşıtı
Ve ufkumuzu / Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk / Havayı dolduran uhrevi ahenk - Ahmet Hamdi Tanpınar