Uf ile Biten Kelimeler

UF ile biten 22 kelime bulunuyor. Sonu UF olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uf kelimesinin anlamı nedir? Uf ile başlayan kelimeler. İçinde uf olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

HÜSNÜYUSUF30

9 Harfli Kelimeler

EHLİVUKUF27

8 Harfli Kelimeler

TASAVVUF28, TEVAKKUF21, TASARRUF16

6 Harfli Kelimeler

MEVSUF21, MEVKUF20, MELFUF20, MAZRUF17, MASRUF15

5 Harfli Kelimeler

VUKUF19, ZÜYUF19, HUSUF18, CÜRUF17, KÜSUF15, LÜTUF14, MARUF13, MATUF13

3 Harfli Kelimeler

PUF14, YUF12, RUF10

2 Harfli Kelimeler

UF9

UF (Kelime Kökeni: ünl.)

  • Acı, sızı duyulduğunda veya sıkıntılı bir durumda söylenen bir söz

    Uf, parmağım yandı!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uf olmak

RUF (Kelime Kökeni: İngilizce roof)

[isim]

  • Binaların en üst katında bulunan, açık veya kapalı eğlence yeri

YUF

[ünlem]

  • Kınama, üzüntü, nefret bildiren bir söz

Birleşik Kelimeler: yuf borusu

MARUF (Kelime Kökeni: Arapça maʿrūf)

[sıfat]

  • Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı

    Ben onların bu ayıplarını yüzlerine vurmakla marufum. - Necip Fazıl Kısakürek

[hukuk]

  • Dinî bakımdan uygun görülen, beğenilen, buyrulan

MATUF (Kelime Kökeni: Arapça maʿṭūf)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bir yöne eğilmiş
  • Yöneltilmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matuf olmak

LÜTUF (Kelime Kökeni: Arapça luṭf)

[isim]

  • Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım, ihsan, inayet, atıfet

    Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lütuf dilemek

Birleşik Kelimeler: lütfetmek, lütfeylemek

PUF

[isim]

  • Arkalıksız, alçak, yumuşak, ayakları gözükmeyen oturacak

    Aynanın önündeki kumaş kaplı, arkalıksız, kabarık, yumuşacık pufa oturmuş. - Refik Halit Karay

  • Kaba, kabartılmış, yumuşak minder

Birleşik Kelimeler: puf böreği

[ünlem]

  • Bezginlik, usanç anlatan bir söz

MASRUF (Kelime Kökeni: Arapça maṣrūf)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sarf edilmiş, harcanmış

KÜSUF (Kelime Kökeni: Arapça kusūf)

[isim]

[eskimiş]

  • Güneş tutulması

TASARRUF (Kelime Kökeni: Arapça taṣarruf)

[isim]

  • Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım

    Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[ekonomi]

  • Tutum

    Babamın hayatta iken en çok sevdiği yemek, bütün bir senenin tasarrufuna mal olsa da o gece mutlaka pişerdi. - Kemal Bilbaşar

[ekonomi]

  • Para biriktirme, artırım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasarruf etmek

Birleşik Kelimeler: tasarruf bonosu

MAZRUF (Kelime Kökeni: Arapça maẓrūf)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Zarf içine konmuş, zarflı

[isim]

  • İçerik

    Zarfa değil, mazrufa bakmalı.

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

HUSUF (Kelime Kökeni: Arapça ḫusūf)

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Ay tutulması

VUKUF (Kelime Kökeni: Arapça vuḳūf)

[isim]

[eskimiş]

  • Anlama, bilme, bilgi

    Yazdığı şiirlerin tatsız ve alelade oluşuna mukabil edebiyattaki vukufu derin ve genişti. - Asaf Halet Çelebi

[ruh bilimi]

  • Biliş

Birleşik Kelimeler: ehlivukuf

ZÜYUF (Kelime Kökeni: Arapça zuyūf)

[isim]

[eskimiş]

  • Ayarı düşük para, sikke veya akçe, züyuf akçe

Birleşik Kelimeler: züyuf akçe