U ile Biten 4 Harfli Kelimeler

U ile biten 4 harfli 82 kelime bulunuyor. Sonu U olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "U ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde U olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇOĞU16, BUĞU15, DOĞU15, KAJU14, PUHU14, FÜRU13, HUŞU13, KUĞU13, POŞU13, SOFU13, UĞRU13, ÇUCU12, ŞÜYU12, TOFU12, VUKU12, VURU12, AVLU11, PUSU11, YAHU11, DUYU10, DUDU10, GURU10, İŞBU10, OLGU10, RÜCU10, SUCU10, SAGU10, TOPU10, USÇU10, UYDU10, ALPU9, İGLU9, KOŞU9, KOÇU9, KUZU9, OTÇU9, OKÇU9, PALU9, PERU9, TAPU9, UNCU9, UTÇU9, UÇLU9, ARZU8, BORU8, BOLU8, BURU8, DOKU8, DOLU8, DURU8, DORU8, KOYU8, KUYU8, ORDU8, OLDU8, UYKU8, DARU7, EBRU7, OTSU7, RÜKU7, SOKU7, SORU7, SUNU7, SULU7, TABU7, USLU7, AKSU6, KONU6, KORU6, KOKU6, KURU6, KUTU6, KULU6, KAMU6, ONLU6, OTLU6, OLTU6, TUTU6, TULU6, TAMU6, UTLU6, UTKU6

AKSU

[isim]

[halk ağzında]

  • Katarakt

[isim]

  • Isparta iline bağlı ilçelerden biri
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

KONU

[isim]

  • Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje

    Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Üzerinde konuşulan şey, bahis

    Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: konu mankeni, ana konu, bahis konusu, söz konusu

KORU

[isim]

  • Bakımlı küçük orman

    Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ. - Refik Halit Karay

KOKU

[isim]

  • Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu

    Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün. - Elif Şafak

  • Güzel kokmak için sürülen esans

    Koku sürünmek.

[mecaz]

  • Belirti, işaret

    Ortalıkta bir savaş kokusu var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kokusu çıkmak
  • kokusunu (veya koku) almak (veya duymak)
  • kokusu sinmek

Birleşik Kelimeler: koku alma duyusu, koku alma organı, koku tedavisi, hoş koku, ağız kokusu, küf kokusu

KURU

[sıfat]

  • Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı

    Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - Halide Edip Adıvar

  • Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan

    Kuru çöl. Kuru tepeler.

  • Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı

    Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar. - Refik Halit Karay

  • Canlılığını yitirmiş (bitki)

    Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum? - Halide Edip Adıvar

  • Salgısı olmayan

    Kuru öksürük. Kuru egzama.

  • Döşenmemiş, çıplak

    Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu. - Halikarnas Balıkçısı

  • Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)

    Kuru çayla karın doyar mı?

[mecaz]

  • Etkisi ve sonucu olmayan

    Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]

  • Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem

[mecaz]

  • Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze

    Kuru, zevksiz bir hayat.

[mecaz]

  • Akıcı olmayan, duygudan yoksun

    Kuru bir anlatım.

[isim]

  • Kuru fasulye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuru başına kalmak
  • kuruda kalmak
  • kuru gayret çarık eskitir
  • kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak
  • kuru laf karın doyurmaz
  • kurunun yanında yaş da yanar
  • kuru tahtada kalmak

Birleşik Kelimeler: kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu

KUTU (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap

    Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Bu kabın alabildiği miktarda olan

    Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına. - Nazım Hikmet

  • Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap

[mecaz]

  • Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz

    Akıl kutusu. Fesat kutusu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kutu gibi

Birleşik Kelimeler: kutu kutu, camekânlı kutu, kapalı kutu, karakutu, kara kutu, akıl kutusu, batarya kutusu, boya kutusu, ecza kutusu, kalem kutusu, mücevher kutusu, posta kutusu, sorgu kutusu, şikâyet kutusu, vites kutusu, yağ kutusu, yakınma kutusu, zemberek kutusu

KULU

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

KAMU

[isim]

  • Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
  • Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme

    Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş. - Haldun Taner

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hep, bütün

    Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: kamu davası, kamu denetçisi, kamu diplomasisi, kamu düzeni, kamu eczacısı, kamu görevlisi, kamu güvenliği, kamu hizmeti, kamu hukuku, kamu idaresi, kamu kesimi, kamu kurumu, kamuoyu, kamu personeli, kamu sağlığı, kamu sektörü, kamu tanrıcı, kamu yararı, kamu yönetimi

ONLU

[sıfat]

  • On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul

    Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner

OTLU

[sıfat]

  • Otu olan

    Ona çok güzel, sulak, otlu bir ova buldum. - Yaşar Kemal

Birleşik Kelimeler: otlu bağa, otlu peynir

OLTU

[isim]

  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Oltu kebabı, Oltu otu, Oltu taşı, Oltu tozu

TUTU

[isim]

[ticaret]

  • Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutuya bırakmak (veya koymak)

TULU (Kelime Kökeni: Arapça ṭulūʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Güneşin doğması, doğuşu

TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Cehennem

    Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday

UTLU

[sıfat]

  • İffetli