[sıfat]

[argo]

• Çok ağır

  Yapabilse, bir an evvel kurtulmak isterdi bu kantarlı külfetten. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

• kantarlıyı savurmak

[sıfat]

• Üzerinde kartal resmi bulunan

  Kartallı bayrak.

[sıfat]

• Üzerine katran sürülmüş olan

• İçine katran karışmış veya karıştırılmış olan

• Birleşiminde katran olan

[sıfat]

• Birbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan, aralı, fasılalı

• Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklık olan, espaslı

[zarf]

• Kesik kesik

[-i]

• Anırmasını sağlamak

[-i]

[-den]

• Atma işini yaptırmak

  Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

[zarf]

• Kıtlama

  Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal

[isim]

• Kıllanmak işi

[isim]

• Kanırtmak işi

[isim]

• Katıltmak işi

[sıfat]

• Katmanları olan, katmanlardan oluşan, tabakalı

[sıfat]

• İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan

  Mantarlı omleti yedikten sonra uykudan bayılıyorduk. - Refik Halit Karay

• Mantarı olan

  Mantarlı şişe. Mantarlı ayakkabı.

• Mantar hastalığına yakalanmış

  Arabalarda, manda sırtında, insan omzunda, kel, kör, uyuz, egzamalı, mantarlı, cüzzamlıya kadar bir köylü kafilesi tam bu zamanda gelir. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Malta taşı ile kaplı sofa, avlu

  Bu üç kadın loşça bir maltalığa girdiler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[halk ağzında]

• Hayvan vebası

[sıfat]

• Düzgün ve iyi konuşan