TIPKIBASIM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TIPKIBASIM harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli TIPKIBASIM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PISMA12, KIPMA11, SAPKI11, SAPIK11, TIPKI11, BASIM10, BIKMA9, BASKI9, BASIK9, BAKIM9, BASTI9, KISIM9, SIKIM9, SABIK9, ASTIM8, BATKI8, BATIK8, KISIT8, KISMA8, KASIM8, MASTI8, SITMA8, SIMAK8, SIKMA8, SIKIT8, SATIM8, TIKIM8, TASIM8, ATMIK7, ISKAT7, KATIM7, KASIT7, SAKIT7, TIKMA7, TAKIM7

ATMIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Meni

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı

ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşürme, aşağı atma
  • Düşürülme

[din bilgisi]

  • Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

KATIM

[isim]

  • Katma işi

    Koç katımı.

Birleşik Kelimeler: koç katımı

KASIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣd)

[isim]

  • Amaç, istek, maksat

    Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi. - Elif Şafak

  • Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi isteme, kötü niyet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kastı olmak

Birleşik Kelimeler: kastetmek, suikast

SAKIT (Kelime Kökeni: Arapça sāḳiṭ)

[sıfat]

  • Düşen, düşmüş
  • Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş

[isim]

  • Düşük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakıt olmak

Birleşik Kelimeler: ceninisakıt

TIKMA

[isim]

  • Tıkmak işi

TAKIM

[isim]

  • Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
  • Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk

    Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik. - Muzaffer İzgü

  • Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup

    Orta oyunu takımı.

  • Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
  • Sigara ağızlığı
  • Takım elbise
  • Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad
  • Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk

    Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu. - Halide Edip Adıvar

[askerlik]

  • Bölüğü oluşturan birliklerden her biri

    Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek. - Ömer Seyfettin

[biyoloji]

  • Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik

[sinema]

[televizyon]

  • Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu

[spor]

  • Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri

[spor]

  • Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takım tutmak
  • takım yapmak

Birleşik Kelimeler: takımada, takım elbise, takım erki, takım oyunu, takım takım, takım taklavat, takımyıldız, alt takım, asım takım, birtakım, bu takım, millî takım, ayaktakımı, banyo takımı, beyin takımı, caz takımı, çamaşır takımı, çatal bıçak takımı, çay takımı, çengi takımı, gemi takımı, hamam takımı, kahve takımı, kapak takımı, kaymak takımı, koltuk takımı, koşum takımı, lamekân takımı, makyaj takımı, mehter takımı, olta takımı, satranç takımı, sayaç takımı, saz takımı, servis takımı, sıfat takımı, sofra takımı, sonuç takımı, tamir takımı, tuvalet takımı, uyku takımı, yatak takımı, yazı takımı, yemek takımı, iniş takımları

ASTIM (Kelime Kökeni: Fransızca asthme tıp)

[isim]

  • Bronşların daralmasından ileri gelen nefes darlığı

BATKI

[isim]

  • Hüsran

[ticaret]

  • İflas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batkıya uğramak

BATIK

[sıfat]

  • Batmış

    Batık gemi on kulaçta yan yatıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

  • Herhangi bir nedenle su altında kalmış yerleşim birimi, gemi vb

[isim]

  • Genellikle ayak başparmağında görülen tırnağın kenarındaki derinin tırnağın üstüne doğru büyümesi veya tırnağın deriyi delerek batması

[mecaz]

  • İflas etmiş

KISIT

[isim]

[hukuk]

  • Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
  • Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısıt altına almak

KISMA

[isim]

  • Kısmak işi

Birleşik Kelimeler: kısma ad

KASIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāsim)

[isim]

  • Yılın on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani
  • Kışın başlangıcı sayılan 8 Kasım günü başlayıp Hıdırellez'in ilk günü olan 6 Mayıs'a kadar altı ay süren dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme

Birleşik Kelimeler: kasımpatı

MASTI (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kulakları uzun ve düşük, bacakları kısa, bodur bir köpek cinsi

Birleşik Kelimeler: mastı çiçeği

SITMA

[isim]

[tıp]

  • Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, ısıtma, malarya

    Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıtma tutmak

Birleşik Kelimeler: sıtma ağacı, sıtma bilimi, sıtmagörmemiş, sıtma nöbeti, gizli sıtma