TINGIRDATMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TINGIRDATMAK harflerini içeren 7 harfli 37 kelime bulunuyor. 7 harfli TINGIRDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KADIRGA14, IRGAMAK13, IRGANMA13, KARGIMA13, DAMITIK12, GIRNATA12, ANDIRMA11, KINDIRA11, MANDIRA11, TANIDIK11, KIRINMA10, KIRITMA10, KANDIRA10, MINTIKA10, TIKINMA10, TANITIM10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, ATTIRMA9, AKTARIM9, KANIRMA9, KARINMA9, KARINTI9, KATINTI9, TIKANMA9, TIKATMA9, TANITMA9, TANIMAK9, TAKINTI9, TAKINMA9, TAKIRTI9, KIRANTA8, TARANTI8, TARTMAK8, ANTRAKT7

ANTRAKT (Kelime Kökeni: Fransızca entracte)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Ara

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

TARANTI

[isim]

  • Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak

ANIRTMA

[isim]

  • Anırtmak işi

ATTIRMA

[isim]

  • Attırmak işi

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KANIRMA

[isim]

  • Kanırmak işi

KARINMA

[isim]

  • Karınmak işi

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

KATINTI

[isim]

  • Birbirine katılmış karışık şeylerin her biri

    Birçok dillerin katıntısı bir lehçe.

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Hayvan sürüsüne dışarıdan gelip katılan (hayvan)

TIKANMA

[isim]

  • Tıkanmak işi

    Sinirlerimin gerginliği, nefesimin tıkanması hâlâ savulmadı. - Sermet Muhtar Alus