TIKIMLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

TIKIMLANMAK harflerini içeren 8 harfli 25 kelime bulunuyor. 8 harfli TIKIMLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKITMALI11, KILINMAK11, KIMLANMA11, KATIMLIK11, MANTIKLI11, TINMAMAK11, TIKILMAK11, TIKINMAK11, TIKAMALI11, TANIMLIK11, KINLAMAK10, KITLAMAK10, KALKINMA10, KALINMAK10, KATILMAK10, KATMANLI10, NATIKALI10, TINLAMAK10, TIKLANMA10, TIKANMAK10, TIKLAMAK10, TANILMAK10, TANIKLIK10, TAKILMAK10, TAKINMAK10

KINLAMAK

[-i]

  • Bir şeye kın yapmak
  • Bir şeyi kınına geçirmek

KITLAMAK

[-i]

  • Isırmak

[mecaz]

  • İncitmek

KALKINMA

[isim]

  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

  • İyileşme, şifa bulma

    Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor. - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?

KATILMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Katma işi yapılmak

    Süte su katılmış.

  • Bir topluluğa girmek, iştirak etmek, iltihak etmek

    Üç dört ev ötedeki boş arsada çocukların oyunlarına katıldım. - Necati Cumalı

  • Ortak olmak, benimsemek

    Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi. - Çetin Altan

[mecaz]

  • Hak vermek

    Bu çekilmenin bir yanıltmaca olabileceğini söyleyen komutanlarına katılmadı. - Nezihe Araz

[nesnesiz]

  • Aşırı derecede gülme, ağlama, gıdıklanma, korkma vb. tepkiler sırasında, solunum kaslarının kasılmasından dolayı soluk kesilmek

    Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katıla katıla ağlamak
  • katıla katıla gülmek

KATMANLI

[sıfat]

  • Katmanları olan, katmanlardan oluşan, tabakalı

NATIKALI

[sıfat]

  • Düzgün ve iyi konuşan

TINLAMAK

[nesnesiz]

  • `Tın` sesi biraz sürüp gitmek, çınlamak

TIKLANMA

[isim]

  • Tıklanmak işi

TIKANMAK

[nesnesiz]

  • Tıkama işine konu olmak

    Anlattıklarını dinledikçe sanki hava borum tıkanmış da deniz baskısından iliklerim gözlerimden pırtlıyormuş gibi sıkılıyorum. - Halikarnas Balıkçısı

  • İştahı kalmayıp yemek yiyememek
  • Soluk alamamak, soluğu kesilmek

    Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lâle'ye bir kere daha baktı. - Ömer Seyfettin

TIKLAMAK

[-i]

  • Bir yere hafifçe vurarak `tık` sesi çıkarmak

    Girmeden önce kapıyı tıkladı.

[-e]

  • Bilgisayarda, ağ sayfalarında bağlantılara ulaşmak amacıyla fare ile düğmeye veya bağlantı adresine dokunmak, kliklemek

TANILMAK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Tanınmak, bilinmek

TANIKLIK

[isim]

  • Tanık olma durumu, şahitlik, şehadet
  • Tanığın yaptığı iş, şahitlik, şehadet

    Yalnızca eylemlerimizin değil tanıklıklarımızın da bizi kirletebileceğini sezdiğimi, tiksintiyle kendi dışıma devrildiğimi anımsıyorum. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanıklık etmek

TAKILMAK

[nesnesiz]

  • Takma işi yapılmak

    O gece üst katla bizim odayı birleştiren merdivenin üstüne koca kapak takıldı. - Ayla Kutlu

[-e]

  • Bir yere iliştikten veya dokunduktan sonra oradan kurtulamamak

    Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Engelle karşılaşıp geçici olarak işlemez duruma gelmek

    İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu. - Haldun Taner

[-e]

  • Bir yerde bir süre kalmak, oyalanmak

    Yolda bir arkadaşına takıldı.

[-e]

[mecaz]

  • Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak

    Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum. - Nezihe Meriç

[-e]

[mecaz]

  • Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak

    İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır. - Haldun Taner

[-e]

[argo]

  • Biriyle, bir toplulukla sık sık birlikte olmak, onlara katılmak

[-e]

[argo]

  • Kahvehane, meyhane vb.ne sık sık gitmek, eğlenmek

[-e]

  • Birinin sürekli peşinden gitmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılıp kalmak

TAKINMAK

[nesnesiz]

  • Kendine takmak

[-i]

[mecaz]

  • Bir nitelik veya durum almak

    Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay