TIKAÇLANMA Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

TIKAÇLANMA harflerini içeren 8 harfli 27 kelime bulunuyor. 8 harfli TIKAÇLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tıkaçlanma ile başlayan 8 harfli kelimeler. İçinde Tıkaçlanma olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AÇIKLAMA13, AÇKILAMA13, ÇITLAMAK13, ÇINLATMA13, ÇINLAMAK13, ÇALINMAK13, ÇATINMAK13, ÇATILMAK13, MANTIKÇA13, ÇALKATMA12, ÇALKANTI12, ÇALKANMA12, ÇATLAMAK12, TAÇLANMA12, ANIKLAMA10, ATKILAMA10, KINALAMA10, KANAMALI10, KATMANLI10, TINLAMAK10, TIKLANMA10, TANILMAK10, TANILAMA10, ANLATMAK9, ATLANMAK9, KATLANMA9, TANLAMAK9

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

KATLANMA

[isim]

  • Katlanmak işi

    Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden

TANLAMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Şaşmak, şaşırmak

ANIKLAMA

[isim]

  • Hazırlama

ATKILAMA

[isim]

  • Atkılamak işi, argaçlama

KINALAMA

[isim]

  • Kınalamak işi

KANAMALI

[sıfat]

  • Kanaması olan

    Kanamalı bir hasta.

KATMANLI

[sıfat]

  • Katmanları olan, katmanlardan oluşan, tabakalı

TINLAMAK

[nesnesiz]

  • `Tın` sesi biraz sürüp gitmek, çınlamak

TIKLANMA

[isim]

  • Tıklanmak işi

TANILMAK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Tanınmak, bilinmek

TANILAMA

[isim]

[tıp]

  • Tanılamak işi, tanı

ÇALKATMA

[isim]

  • Çalkatmak işi

ÇALKANTI

[isim]

  • Deniz ve gölde dalgalanma

    Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş. - Nazım Hikmet

  • Çalkanmış şey
  • Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp

[mecaz]

  • Coşku

    Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı - Behçet Necatigil

[mecaz]

  • Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum

    Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: çalkantı sacı