TIKANIKLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TIKANIKLIK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli TIKANIKLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ATILI7,
ANLIK
-
Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane
Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra
- Bir anda oluşan, gelişen, spontane
- Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
- Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt
Birleşik Kelimeler: bir anlık
ANTLI
- Ant içmiş
- Ant içirilmiş
ALTIN
- Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
-
Bu elementten yapılmış
Kolundaki altın künye, okuduğu kâğıdın üzerine sürtünüyor. - Ahmet Ümit
-
Altından yapılmış sikke
Çocuğa bir altın taktı.
-
Üstün nitelikli, değerli
Altın ses.
Ata Sözleri ve Deyimler
- altın adını bakır etmek
- altın adı pul oldu, kız adı dul oldu
- altın anahtar her kapıyı açar
- altın ateşte, insan mihnette belli olur
- altın eli bıçak kesmez
- altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur
- altın gibi
- altının kıymetini sarraf bilir
- altın kesmek
- altın leğene kan kusmak
- altın pas tutmaz
- altın top gibi
- altın tutsa toprak olur (veya altına yapışsa elinde bakır kesilir)
- altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
- altın yere düşmekle pul olmaz
- altın yumurtlayan tavuk
Birleşik Kelimeler: altın adam, altınbaş, altınbeşik, altın bilezik, altın böcek, altın çağ, altın çağı, altın gol, altın kaplama, altın keseği, altın kökü, altın küpü, altınoluk, altın otu, altın rengi, altın saatler, altın sarısı, altın suyu, altıntop, altın varak, altın yağmurcun, altın yakalı, altın yıl, altın yürekli, çeyrek altın, tam altın, yarım altın, cumhuriyet altını, fındık altını
ALTIK
- Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur
AKLIK
-
Ak olma durumu
Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz
- Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün
Birleşik Kelimeler: yüz aklığı
ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)
- Salıverme, koyuverme
- Genelleme
KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)
- Vuruşma, birbirini öldürme
- Savaş
KANIK
- Kanaatkâr
- Tokgözlü
KANIT
-
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan
- Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
KANLI
-
Kan bulaşmış
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
- Kanı olan
-
Kan dökülmesine neden olan
Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. - Tarık Buğra
- İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil
-
Kanlanmış olan
Kanlı göz.
-
Kan davasında taraf olan kimse
Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal
-
Kanı yoğun olan, demevi
Kanlı adam.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanlı gömlek gizlenemez
- kanlısı olmak
- kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek
Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı
KATIK
-
Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek
Birkaç günlük ekmeğini, katığını köyden getirirdi. - Halikarnas Balıkçısı
- Yağı alınmış yoğurt, ayran
Ata Sözleri ve Deyimler
- katık etmek
KATKI
-
Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım
Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu. - Necati Cumalı
- Bir şeye katılan başka bir madde
- Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler
- Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan
Ata Sözleri ve Deyimler
- katkıda bulunmak
Birleşik Kelimeler: katkı maddesi, katkı payı
KATLI
-
Katlanmış, bükülmüş
Katlı mendilleri dolaba koydu.
-
Katı veya katları olan
Çok katlı apartmanlarda oturanlar arasında zıtlaşmalar olağan oldu. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: katlı kur, çok katlı otopark, üç katlı
KALIN
-
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Enli ve gür (kaş)
-
Yoğun, akıcılığı az olan
Kalın bir sis tabakası.
-
Etli, dolgun
Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... - Memduh Şevket Esendal
- Pes (ses)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalın incelene kadar ince süzülür
Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın
-
Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık
Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü
- Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü
KALIT
-
Miras
Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. - Necati Cumalı
- Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
- Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi