Tür ile Biten Kelimeler

TÜR ile biten 23 kelime bulunuyor. Sonu TÜR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tür kelimesinin anlamı nedir? Tür ile başlayan kelimeler. İçinde tür olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ENFRASTRÜKTÜR24

10 Harfli Kelimeler

KONJONKTÜR23

9 Harfli Kelimeler

ÜROKÜLTÜR16, KARİKATÜR11, LİTERATÜR11

8 Harfli Kelimeler

KUVERTÜR17, TEVETTÜR16, KÜLÜSTÜR15, GARNİTÜR14, MİNYATÜR13, STRÜKTÜR13, TESETTÜR11

7 Harfli Kelimeler

FİKSTÜR16, UVERTÜR16, AVANTÜR15, TEVATÜR15, ARMATÜR10

6 Harfli Kelimeler

KÜLTÜR10, MONTÜR10, TENTÜR8

5 Harfli Kelimeler

TÜR13, NATÜR7

3 Harfli Kelimeler

TÜR5

TÜR

[isim]

  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]

  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]

  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]

  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü

NATÜR (Kelime Kökeni: Fransızca nature)

[isim]

  • Doğa

TENTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca teinture)

[isim]

[kimya]

  • Alkolün bir veya birden çok bitki üstündeki eritici etkisi sonucu elde edilen sıvı ilaç

    İyot tentürü.

ARMATÜR (Kelime Kökeni: Fransızca armature)

[isim]

  • Bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım

[fizik]

  • Bir mıknatısın iki kutbu arasında kuvvet akımını toplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına yerleştirilen demir parçası

[fizik]

  • Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden her biri

KÜLTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca culture)

[isim]

  • Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin

    Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir. - Etem İzzet Benice

  • Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü

    Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir. - Salâh Birsel

  • Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi

    Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur. - Mehmet Kaplan

  • Bireyin kazandığı bilgi

    Tarih kültürü kuvvetli bir kişi.

  • Tarım

[biyoloji]

  • Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme

    Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kültür akımı, kültür balıkçılığı, kültür bitkileri, kültür çevresi, kültürfizik, kültür göçü, kültür mantarı, kültür merkezi, kültür ortamı, kültür sarayı, kültür sitesi, kültür şoku, kültür uçurumu, kültür varlıkları, kültüre alma, popüler kültür, sözlü kültür, örgüt kültürü, yığın kültürü

MONTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca monture)

[isim]

  • Çeşitli takılarda taşın yerleştirildiği çerçeve
  • Vazo, duvar saati, ayna vb. eşyayı korumak veya kullanışını kolaylaştırmak için yapılan metal, bronz, gümüş çerçeve veya örgü

KARİKATÜR (Kelime Kökeni: Fransızca caricature)

[isim]

  • İnsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde veren, düşündürücü ve güldürücü resim

    Bu çehreye öyle bön, öyle kaba bir hâl çökmüştü ki hiçbir karikatür bunu tasvir edemez. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Beceriksizce yapılmış şey, taslak

    Ev karikatürü.

LİTERATÜR (Kelime Kökeni: Fransızca littérature)

[isim]

  • Edebiyat

    Bu olgu, tiyatro literatürümüze bir fıkra olarak geçmiştir. - Adalet Ağaoğlu

  • Kaynak

    Alman subaylarıyla ilerlettiği Almancası ile askerî literatürü günü gününe takip eder. - Haldun Taner

TESETTÜR (Kelime Kökeni: Arapça tesettur)

[isim]

  • Kadınların kapalı bir biçimde giyinmesi

MİNYATÜR (Kelime Kökeni: Fransızca miniature)

[isim]

  • Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı

    Aynı oyunu, avuç içi kadar bir minyatürden seçilmiş bir köşecikle oynuyorlar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Bu biçimde yapılmış küçük resim

[mecaz]

  • Bir şeyin küçük ölçekte kopyası veya benzeri

    Ufacık, minyatür bir yüzü, aynı ufaklıkta vücudu vardı. - Sait Faik Abasıyanık

STRÜKTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca structure)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Yapı

PÜTÜR

[isim]

  • Küçük kabarcık

    Ovuşturduğu ellerinden hamur pütürleri, darı taneleri dökülüyordu. - Mustafa Necati Sepetçioğlu

Birleşik Kelimeler: pütür pütür

GARNİTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca garniture)

[isim]

  • Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler
  • Herhangi bir şeyi ona uygun nitelikte tamamlayan nesne
  • Giyecekleri süslemek için eklenen şey.

KÜLÜSTÜR (Kelime Kökeni: Rumca)

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Yıpranmış, eski, bakımsız

    Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

AVANTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca aventure)

[isim]

  • Macera