TÜCCARLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TÜCCARLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli TÜCCARLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MACARCA14, AKLAŞMA11, KAŞLAMA11, KARMAŞA11, ŞAKRAMA11, ŞAKLAMA11, ŞARLAMA11, TAŞLAMA11, CARLAMA11, KARATAŞ10, MÜLAKAT10, MÜTALAA10, CAKARTA10, ARATMAK8, ATLAMAK8, AKTARMA8, ALARMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, KATLAMA8, MALKARA8, TARAMAK8, ALAKART7

ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)

[isim]

  • Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

ARATMAK

[-e]

[-i]

  • Arama işini bir başkasına yaptırmak

[mecaz]

  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

AKTARMA

[isim]

  • Aktarmak işi
  • Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
  • Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması
  • Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme
  • Arıları bir kovandan ötekine geçirme

[edebiyat]

  • Alıntı

[spor]

  • Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi

[ekonomi]

  • Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer

[ticaret]

  • Para aktarımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aktarma yapmak

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması

ALARMAK

[nesnesiz]

  • Kızarmak
  • Ala renkli duruma gelmek

KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KARLAMA

[isim]

  • Karlamak işi

KATLAMA

[isim]

  • Katlamak işi

[halk ağzında]

  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

MALKARA

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

TARAMAK

[-i]

  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal

  • Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak

    Birdenbire uzun bir ışık sol tarafımızdaki sırtları taradı. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
  • Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
  • Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek

[-de]

  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek

    Dergileri taramak.

[mecaz]

  • Dikkatle bakmak, süzmek

[bilişim]

  • Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak

[tıp]

  • Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme

KARATAŞ

[isim]

  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

MÜLAKAT (Kelime Kökeni: Arapça mulāḳāt)

[isim]

  • Buluşma, görüşme

    Mülakattan sonra da kendilerinin avdetine müsaade etmemek lüzumu bence tabii idi. - Atatürk

  • Röportaj
  • Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma, görüşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mülakat vermek
  • mülakat yapmak

MÜTALAA (Kelime Kökeni: Arapça muṭālaʿa)

[isim]

[eskimiş]

  • Etüt

    Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu. - Çetin Altan

  • Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum

    Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek bence pek faydalı idi. - Atatürk

  • Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı bir biçimde düşünme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mütalaada bulunmak
  • mütalaa etmek
  • mütalaa yürütmek

AKLAŞMA

[isim]

  • Aklaşmak durumu

KAŞLAMA

[isim]

  • Kaşlamak işi