[ünlem]

• Tuh

  Tu, böyle mi olacaktı!

[isim]

[tıp]

• Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

  Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Utanma duygusu

[isim]

[müzik]

• Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı

  Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

[eskimiş]

[gök bilimi]

• Boylam

[matematik]

• Uzunluk

[isim]

• Dolaşma

  Yemekten sonra araba ile tura çıktık. - Yahya Kemal Beyatlı

• Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş

• Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat

Ata Sözleri ve Deyimler

• tura çıkmak
• tur atlamak
• tur atmak
• tur bindirmek
• turu geçmek

[isim]

[hayvan bilimi]

• Su samuru

• Su samurundan elde edilen post

[sıfat]

• Bu posttan yapılan

  İyi ama kışın arkanda lutr manto vardı. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

• Erdemleri bakımından çok büyük, yüce

  Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur. - Reşat Nuri Güntekin

• Çok yüksek, çok büyük olan (şey)

  Dökülen meyvelerinden fazla, açılmış çiçekleri bulunan bir ulu ağaç. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[isim]

[eskimiş]

• Güneşin doğması, doğuşu

[sıfat]

• İffetli

[isim]

• Sorguç

[tarih]

• Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs

[isim]

[eskimiş]

• Hırsız

  Şehrin en korkunç uğruları, katilleri buradan dışarı çıkamaz. - Salâh Birsel

[isim]

• Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı

  Onlar da uğurlar dilediler, aralarında konuşmaya başladılar. - Memduh Şevket Esendal

• Bu nitelikte olduğuna inanılan şey

• İyi nitelik, meymenet, kadem

• Talih, şans

Ata Sözleri ve Deyimler

• uğur getirmek
• uğur ola! (veya uğurlar olsun!)

[isim]

• Hedef, amaç, erek, gaye, yol

  Bu uğurda rahatlarını, servetlerini feda ederler, canlarını tehlikeye koyarlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

[isim]

[halk ağzında]

• Ön veya yan

  Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü

[isim]

[halk ağzında]

• Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir çeşit yemek

[sıfat]

• Tuğu olan

[isim]

[hayvan bilimi]

• Çakırdoğan