TUVACA ile Oluşan Kelimeler (TUVACA Kelime Türetme)

TUVACA harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. TUVACA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tuvaca kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

TUVACA16

4 Harfli Kelimeler

TAVA10, VAAT10

3 Harfli Kelimeler

TAV9, VAT9, UCA7, AUT4, ATA3

2 Harfli Kelimeler

AV8, TU3, UT3, AT2, TA2

AT

[isim]

  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
  • Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]

  • Astatin elementinin simgesi

TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)

[zarf]

  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]

  • Tantal elementinin simgesi

ATA

[isim]

  • Baba
  • Dedelerden ve büyükbabalardan her biri

    Ey kız gözüme huri görünürsün / Atan sevmez seni benden ziyade - Karacaoğlan

  • Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atadan babadan görmek
  • ata dostu oğla mirastır
  • atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
  • atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
  • ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
  • atasını tanımayan Allah'ını tanımaz

Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü

TU

[ünlem]

  • Tuh

    Tu, böyle mi olacaktı!

Birleşik Kelimeler: tu kaka

UT

[isim]

  • Utanma duygusu

Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı

    Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin

AUT (Kelime Kökeni: İngilizce out)

[isim]

[spor]

  • Dış

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • auta atmak
  • auta çıkmak

UCA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuyruk sokumu kemiği

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Yüce

    Uca dağ başında yatmış uyumuş / Ela gözlerini uyku bürümüş - Halk türküsü

AV

[isim]

  • Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

    Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması
  • Bu yollarla yakalanan hayvan

[mecaz]

  • Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ava çıkmak
  • ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
  • ava giden avlanır
  • av avlanmış, tav tavlanmış
  • av avlayanın, kemer bağlayanın
  • av vuranın değil, alanın

Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı

TAV (Kelime Kökeni: Farsça tāv)

[isim]

  • İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu
  • Hayvanlarda besili olma durumu

[mecaz]

  • En uygun durum ve zaman

[mecaz]

  • Hazır olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tava gelmek
  • tava getirmek
  • tavı kaçmak (veya geçmek)
  • tavına getirmek
  • tavını bulmak
  • tav olmak
  • tav vermek

Birleşik Kelimeler: tavhane, alatav

VAT (Kelime Kökeni: İngilizce watt)

[isim]

[fizik]

  • Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi

Birleşik Kelimeler: vatsaat

TAVA (Kelime Kökeni: Farsça tāve)

[isim]

  • Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
  • Bu kapta pişmiş yemek

    Balık tavası. Ciğer tavası.

[madencilik]

  • Maden eritilen saplı pota

    Kurşun tavası.

  • Kireç karıştırılan tekne
  • Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm

[denizcilik]

  • Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık
  • Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü

Birleşik Kelimeler: tava böreği, tava ekmeği, elbasan tavası

VAAT (Kelime Kökeni: Arapça vaʿd)

[isim]

  • Bir işi yerine getirmek için verilen söz

    Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi? - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vaadinde durmak
  • vaadini tutmak
  • vaatte bulunmak

Birleşik Kelimeler: vadetmek, vadolunmak, akit vaadi

TUVACA

[isim]

  • Tuva Türkçesi

[sıfat]

  • Bu Türkçeyle yazılmış olan