TUTUCULAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TUTUCULAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 24 kelime bulunuyor. 7 harfli TUTUCULAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUŞTUCU17, MUŞTULU14, TULUMCU14, KUMLUCA13, MUTLUCA13, TUTULUŞ13, TUTUŞMA13, KUŞATMA12, ŞUTLAMA12, TUŞLAMA12, ULAŞMAK12, TUTUMLU11, TUTULUM11, TUTACAK11, TUTULMA10, TUTUKLU10, TUTKULU10, UTULMAK10, ULUTMAK10, AKTUTMA9, KUTLAMA9, MUATTAL9, MUTLAKA9, TUTAMAK9

AKTUTMA

[isim]

[tıp]

  • Albümin işeme

KUTLAMA

[isim]

  • Kutlamak işi, tebrik
  • Kutlama töreni

MUATTAL (Kelime Kökeni: Arapça muʿaṭṭal)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İşlemez, kullanılmaz duruma gelmiş
  • Boş, işsiz

MUTLAKA (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳā)

[zarf]

  • Kesinlikle

    Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim. - Ahmet Kabaklı

TUTAMAK

[isim]

  • Tutamaç

    Viraj tutamağı.

[mecaz]

  • Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey

TUTULMA

[isim]

  • Tutulmak işi
  • Halk tarafından sevilme, ünlü olma, iyi tanınma, popülarite

[gök bilimi]

  • Bir gök cisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün veya bir bölümünün görünmez duruma gelmesi olayı

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması, gün tutulması, Güneş tutulması

TUTUKLU

[sıfat]

[hukuk]

  • Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan (kimse), tutuk, mevkuf

    Bir hafta süreyle durmaksızın işkence ettiği tutuklusunun yüzüne bile bakmamıştı. - Osman Aysu

TUTKULU

[sıfat]

  • Tutkusu olan, ihtiraslı

UTULMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Utma işi yapılmak veya utma işine konu olmak

ULUTMAK

[-i]

  • Ulumasını sağlamak

    Şimdi ezanın sustuğu bu öksüz yurtlara çanlarını ulutmak için Selanik'e vapur vapur gelen Kafkasya Rumları yerleşiyorlardı. - Ömer Seyfettin

TUTUMLU

[sıfat]

  • Aşırı harcamalardan kaçınan, idareli, muktesit

    Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı. - Halikarnas Balıkçısı

TUTULUM

[isim]

[gök bilimi]

  • Bir yıl boyunca Güneş'in gök küresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire, ekliptik

TUTACAK

[isim]

  • Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak

KUŞATMA

[isim]

  • Kuşatmak işi

[askerlik]

  • Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara

    Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü. - Yaşar Kemal

ŞUTLAMA

[isim]

  • Şutlamak işi