Tutu ile Başlayan Kelimeler
TUTU ile başlayan 42 kelime bulunuyor. Başında TUTU olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tutu kelimesinin anlamı nedir? İçinde tutu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
TUTUCULAŞMAK22
11 Harfli Kelimeler
TUTUCULAŞMA21, TUTUMSUZLUK20, TUTUKSUZLUK19, TUTULMUŞLUK19, TUTULMAZLIK18, TUTUŞTURMAK18, TUTUKLATMAK14, TUTUKLANMAK14
10 Harfli Kelimeler
TUTUŞTURMA17, TUTUKLANIŞ16, TUTUMLULUK15, TUTUKLULUK14, TUTUKLAMAK13, TUTUKLANMA13, TUTUKLATMA13
9 Harfli Kelimeler
TUTUCULUK16, TUTUKLAMA12
8 Harfli Kelimeler
TUTUKEVİ16, TUTUMSUZ16, TUTUKSUZ15, TUTULMUŞ15, TUTULMAZ14, TUTUŞMAK14, TUTUKLUK11, TUTULMAK11, TUTUNMAK11
7 Harfli Kelimeler
TUTUNUŞ13, TUTULUŞ13, TUTUŞMA13, TUTUMLU11, TUTULUM11, TUTUNMA10, TUTULMA10, TUTUKLU10,
6 Harfli Kelimeler
TUTUCU12, TUTULU9
5 Harfli Kelimeler
TUTUŞ10, TUTUM8, TUTUK7
4 Harfli Kelimeler
TUTU6
TUTU
- Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutuya bırakmak (veya koymak)
TUTUK
-
Akıcı, rahat konuşamayan
Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak
-
Eski işlevini göremez duruma gelmiş
Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde. - Elif Şafak
-
Olması gereken gibi olmayan
Millî takım bugünlerde tutuk.
-
Bir organ hareket edemez olmuş
Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. - Attila İlhan
-
Kısılmış, kesik
Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. - Peyami Safa
- Tutuklu
- Kapalı, tıkalı
-
Sıkıntılı
Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Durgun, çekingen, sıkılgan
Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk
TUTUM
-
Tutulan yol, tavır
Dil bir bakış, görmede bir tutum, belli bir algılama biçimidir. - Nermi Uygur
- Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi
TUTULU
-
Tutulmuş
Bizim takımda bütün yerler evvelden tutulu idi. - Haldun Taner
- Tutu olarak alınmış, ipotekli
Birleşik Kelimeler: tutulu satış
TUTUNMA
- Tutunmak işi
TUTULMA
- Tutulmak işi
- Halk tarafından sevilme, ünlü olma, iyi tanınma, popülarite
- Bir gök cisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün veya bir bölümünün görünmez duruma gelmesi olayı
Birleşik Kelimeler: Ay tutulması, gün tutulması, Güneş tutulması
TUTUKLU
-
Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan (kimse), tutuk, mevkuf
Bir hafta süreyle durmaksızın işkence ettiği tutuklusunun yüzüne bile bakmamıştı. - Osman Aysu
TUTURUK
- Ateş tutuşturacak çalı, çırpı, yonga vb. şeyler
- Çok ekşi
TUTUŞ
- Tutma işi
TUTUKLUK
-
Tutuk olma durumu, konuşma korkusu
Ama bizde bir tutukluk vardı, ses birliğini kuramıyorduk bir türlü. - Azra Erhat
- Düzgün işlememe durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutukluk yapmak
Birleşik Kelimeler: dili tutukluk, dil tutukluğu, kas tutukluğu
TUTULMAK
-
Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. - Ercüment Ekrem Talu
- Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak
- Ünlü olmak, meşhur olmak
- Tutuk duruma gelmek
-
Kapatılmak, sarılmak
Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler. - İhsan Oktay Anar
-
Bir organ veya bir şey hareket edemez olmak
Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı. - Halikarnas Balıkçısı
- Birine tutkun olmak, sevmek
-
Yakalanmak
Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu. - Necati Cumalı
- Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak
TUTUNMAK
-
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim. - Memduh Şevket Esendal
-
Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı.
-
Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı. - Necati Cumalı
-
Kendi üzerine koymak, kullanmak
Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutunacak bir dal aramak
- tutunacak dalı olmak
TUTUMLU
-
Aşırı harcamalardan kaçınan, idareli, muktesit
Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı. - Halikarnas Balıkçısı
TUTULUM
- Bir yıl boyunca Güneş'in gök küresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire, ekliptik
TUTUKLAMA
-
Tutuklamak işi, tevkif
Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: gıyabi tutuklama