TURUNCUMTIRAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TURUNCUMTIRAK harflerini içeren 5 harfli 72 kelime bulunuyor. 5 harfli TURUNCUMTIRAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KUMCU11,
ARKIT
- Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak
ARTIN
- Katyon
ARTIK
- İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
-
Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü
Kumaş artığı.
Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. - Yusuf Atılgan
- Daha çok, daha fazla
-
(a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra
Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. - Tarık Buğra
- Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli
Birleşik Kelimeler: artık değer, artık emek, artık göl, artık gün, artık yıl, eksik artık, üretim artığı
KUTAN
- Saka kuşu
KURNA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurne)
-
Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş veya plastik tekne
Yıkanmak için aralık yerdeki kurnaya müracaat... - Sait Faik Abasıyanık
KARIN
-
İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. - Ömer Seyfettin
-
Döl yatağı
Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı. - Halide Edip Adıvar
-
Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
Geminin karnı. Şişenin karnı.
-
Mide
Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi. - Halide Edip Adıvar
-
İç, gönül, akıl, kafa
Ben senin karnındakini ne bileyim?
- Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
- Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar
Ata Sözleri ve Deyimler
- karın doyurmak
- karnı büyümek
- karnından konuşmak (veya söylemek)
- karnını doldurmak
- karnı tok it gölgede yatar
- karnı tok, sırtı pek
- karnı zil çalmak
Birleşik Kelimeler: karın ağrısı, karın boşluğu, karıntası, karın tokluğuna, karın zarı, karından ayaklılar, karından bacaklılar, karnı aç, karnı burnunda, karnı geniş, karnıkara, karnı kara, karnı tok, karnıyarık, karnından konuşan, orta karın, yumuşak karın, aç karnına, tok karnına
KANIT
-
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi. - Çetin Altan
- Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
- Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
KATIR
-
Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
Otomobilimizi gören katırlar ejderha görmüşcesine kaçışıyorlar. - Necip Fazıl Kısakürek
- Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- katır gibi
- katır kuyruğu gibi kalmak
- katır tepmişe dönmek
Birleşik Kelimeler: katır boncuğu, katır inadı, katır karı, katırkuyruğu, katırtırnağı, katır yılanı
KARUN (Kelime Kökeni: Arapça ḳārūn)
- Çok zengin kimse
- Kur'an'da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi
KIRAN
-
Kırma işini yapan (kimse)
Taş kıran işçiler.
-
Bir topluluğun ve özellikle hayvanların büyük bir bölümünü yok eden hastalık veya başka neden, ölet, afet
Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıran girmek
Birleşik Kelimeler: kıran kırana, bacakkıran, buzkıran, dalgakıran, dalkıran, danakıran otu, evcikkıran, fındıkkıran, filizkıran, kayışkıran, Kervankıran, kılkıran, malkıran, pirekıran, sabankıran, saçkıran, taşkıran, yelkıran, yıldırımkıran
- Kıyı, kenar, çevre, uç
- Dağ sırtı, tepe, bayır
- Kıraç toprak
- Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı
KIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳīrāṭ)
-
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 gramlık ağırlık ölçü birimi
Bilmem hangi milyarder kocakarının porsuk gerdanında ışıldayan bilmem kaç kırat pırlanta mı diyeceksiniz? - Nazım Hikmet
-
Nitelik, değer, düzey, seviye
Karşısındaki oyuncu belki de orta kıratı hiçbir zaman geçmeyen birisi idi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıratını ölçmek
NATUK (Kelime Kökeni: Arapça naṭūḳ)
- Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
NATIR (Kelime Kökeni: Arapça nāṭir)
- Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın
Birleşik Kelimeler: natır nalını
RAKUN (Kelime Kökeni: İngilizce racoon)
- Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 santimetre olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)
- Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri