TUNÇLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TUNÇLAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 126 kelime bulunuyor. 7 harfli TUNÇLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KUMAŞÇI16, ÇALIŞMA15, ÇAMAŞIR15, ÇAKIŞMA15, ÇATIŞMA15, KAÇIŞMA15, KUMAŞLI13, AŞILMAK12, AŞINMAK12, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATANMIŞ12, ATIŞMAK12, AÇILMAK12, AÇINMAK12, AÇMALIK12, AÇTIRMA12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, ÇIRAKMA12, ÇITLAMA12, ÇINLAMA12, ÇIKARMA12, ÇALINMA12, ÇAKILMA12, ÇATILMA12, ÇATINMA12, KIŞLAMA12, KUŞANMA12, KUŞANTI12, KUŞATMA12, KAÇIRMA12, KAÇINMA12, KAÇILMA12, KAŞINMA12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, ŞIRLAMA12, ŞUTLAMA12, TUTAMAÇ12, TUŞLAMA12, TANIŞMA12, TAKIŞMA12, TAŞITMA12, TAŞIRMA12, TAŞINMA12, TAŞIMAK12, UÇLANMA12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ARKALIÇ11, ANLAŞIK11, ANLATIŞ11, ATLATIŞ11, AÇIKTAN11, ALIŞKAN11, ALTIŞAR11, ANAÇLIK11, AKTARIŞ11, ÇANTALI11, KANATIŞ11, KARAŞIN11, KAŞARLI11, TARATIŞ11, TARANIŞ11, TANRIÇA11, TARAKÇI11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, MURATLI10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANLATIM9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, ATTIRMA9, ATILMAK9, ALINMAK9, AKTUTMA9, AKTARIM9, KITLAMA9, KINLAMA9, KURNALI9, KUTLAMA9, KANIRMA9, KARILMA9, KARINMA9, KALINMA9, KATILMA9, KATMALI9, MUATTAR9, MUATTAL9, MUTLAKA9, MARKALI9, MANKURT9, RAKAMLI9, TIKANMA9, TIKATMA9, TINLAMA9, TIKLAMA9, TUTARLI9, TUTARIK9, TUTAMAK9, TURLAMA9, TURANLI9, TANITMA9, TANIMAK9, TANILMA9, TAKINMA9, TAKILMA9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, KIRANTA8, KANATLI8, KARALTI8, TUTARAK8, TUTANAK8, TARANTI8, TARAKLI8, TARTMAK8, ANTRAKT7

ANTRAKT (Kelime Kökeni: Fransızca entracte)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Ara

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

TUTARAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Sara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutarağı tutmak

TUTANAK

[isim]

  • Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, tutulga, zabıt, zabıtname
  • Belgelenmesi gereken bir durumu tespit edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası
  • Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata

Birleşik Kelimeler: seçim tutanağı, sözleşme tutanağı

TARANTI

[isim]

  • Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANLATIM

[isim]

  • Anlatma işi
  • Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade

    Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: anlatım bilimi, anlatım bilimsel, anlatım tonu

ANMALIK

[isim]

  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar

ANILMAK

[nesnesiz]

  • Anma işine konu olmak, hatırlanmak

    Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak