TROLEYBÜS Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
TROLEYBÜS harflerini içeren 3 harfli 38 kelime bulunuyor. 3 harfli TROLEYBÜS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOY8,
RET (Kelime Kökeni: Arapça redd)
-
Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme
Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu. - Peyami Safa
-
Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama
Evlatlıktan ret.
Birleşik Kelimeler: reddedilmek, reddetmek, reddeylemek, reddihâkim, reddimiras, reddolunmak
TEL
-
Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne
Gelin teli. Telgraf teli.
-
Bu nesneden yapılmış veya bu nesne biçiminde olan
Tel kafes. Tel çivi.
- Tencere, çaydanlık vb.ni ovarak temizlemek için kullanılan nesne
-
İnsan saçını oluşturan ipçik
İki açık sarı tel terli alnımızın üstüne yapışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
- Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif
Ata Sözleri ve Deyimler
- tel çekmek
- teli kırmak
- teller takmak
- tel takınmak
Birleşik Kelimeler: tel cambazı, tel çivi, tel dikiş, tel dokuma, tel dolap, tel fırça, tel halat, tel kadayıf, tel kafes, telkâri, tel kurdu, tel küf, tel küflüce, tel örgü, tel şehriye, tel tel, tel zımba, dikenli tel, bam teli, elektrik teli, gelin teli, kafes teli, telgraf teli, ses telleri
- Telgraf
Ata Sözleri ve Deyimler
- tel çekmek
Birleşik Kelimeler: telyazı
TER
-
Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı, arak (I)
O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ter alıştırmak
- ter atmak
- ter basmak
- ter boşanmak
- ter dökmek
- tere batmak
- terini soğutmak
Birleşik Kelimeler: ter bezi, alın teri, ayak teri, ecel teri
LOT (Kelime Kökeni: Fransızca lot)
- Tutam (II)
LOR (Kelime Kökeni: Farsça lor)
-
Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: soya loru
OLE (Kelime Kökeni: İspanyolca ole)
-
Yaşa
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden ole! - Yahya Kemal Beyatlı
ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)
- Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk
ROL (Kelime Kökeni: Fransızca rôle)
-
Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı
Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam
-
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev
Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. - Halide Edip Adıvar
- Gerçek olmayan davranış, gösteriş
Ata Sözleri ve Deyimler
- rol almak
- rol çalmak
- rol kesmek
- rol oynamak
- rolüne çıkmak
- rolü olmak
- rol yapmak
Birleşik Kelimeler: rol çatışması, rol iflası, başrol
SEL (Kelime Kökeni: Arapça seyl)
- Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını
-
Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın
Ellerinde çantalı, küçük yiyecek paketleri, kadınlı erkekli bir memur seli, Ulus Meydanı'na doğru akıyor. - Necati Cumalı
- Etki ve iz bırakan güçlü durum veya davranış
-
Yoğunluk
Yüzüne baktığım zaman bir ışık selinin ondan bana doğru aktığını hissettim. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- sele gitmek
- sele kapılmak
- sel gibi akmak
- sel gider, kum kalır
- sel götürmek
- sel olup akmak
- sel seli götürmek
Birleşik Kelimeler: buzul seli, sevgi seli
SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)
- Baş, kafa
-
Başkan, reis
Sertabip. Sermürettip.
Ata Sözleri ve Deyimler
- serde ... var
- ser verip sır vermemek
Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver
-
Limonluk
Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan
SET (Kelime Kökeni: Arapça sedd)
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
-
Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük
Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı. - Reşat Nuri Güntekin
- Seki
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- set çekmek
Birleşik Kelimeler: set üstü ocak
- Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü
-
Takım, grup
Tencere seti, kitap seti
Birleşik Kelimeler: uyku seti
TOL
- Taş kemer veya taş kemerlerle yapılmış ev, oda, kapı vb. şey
- Yayla veya bahçe kulübesi
-
Küçük köy
Bu demir yolu, bu yana gidersen derenin boyuna alır, iner Kara Hasan toluna. - Memduh Şevket Esendal
TOR
- Sık gözlü ağ
-
İşe alışkın olmayan, yabani
Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan
- Toy, acemi kimse
- Olgunlaşmamış, ham
- Çekingen, utangaç
- Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim
BRE (Kelime Kökeni: Rumca)
-
`Ey, hey` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Bre Arslan Bey! Sen bu işi kolay mı sanırsın? - Sevinç Çokum
- `Be` yerine kullanılan bir seslenme sözü
-
`Vay` anlamında şaşma bildiren bir seslenme sözü
Bre, bu ne büyük gemi!
- Şaşkınlık, coşku anlatan bir seslenme sözü
-
Tekrarlanan iki emir kipi arasına getirilerek işin sürekliliğini anlatan bir söz
Öyle bir yol ki git bre git, bitmez. Gez bre gez. Dolaş bre dolaş. - Ahmet Rasim
BEL
- İşaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel etmek
-
İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi
Bel ağrısı.
- Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
-
Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer
Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola? - Halk türküsü
- Geminin orta bölümü
- Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bağlamak
- belden aşağı vurmak
- beli açılmak
- beli bükülmek
- beli çökmek
- belini bükmek
- belini doğrultmak
- belini kırmak
- belini vermek
- bel kırmak
- bel vermek
Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde
- Meni
Ata Sözleri ve Deyimler
- beli gelmek
- belinden gelmek
- Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bellemek
Birleşik Kelimeler: çatal bel
- Ses şiddetiyle ilgili birim