TRADİSYONEL Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TRADİSYONEL harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli TRADİSYONEL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADİSYON13, EDİSYON13, DOSTANE11, DİRAYET11, DİYANET11, SİNYORA11, SENARYO11, TARDİYE11, DESTARİ10, DESTANİ10, ORDİNAT10, RİYASET10, RONDELA10, SİRAYET10, SEYLANİ10, TRİLYON10, RANTİYE9, ANEROİT8, RESİTAL8, REALİST8, STEARİN8, STERLİN8, SELATİN8

ANEROİT (Kelime Kökeni: Fransızca anéroïde)

[isim]

[fizik]

  • Cıva yerine maden bir kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre

RESİTAL (Kelime Kökeni: Fransızca récital)

[isim]

[müzik]

  • Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser

    Piyano resitali.

[spor]

  • Oyuncunun tek başına gösterdiği başarılı etkinlik

REALİST (Kelime Kökeni: Fransızca réaliste)

[sıfat]

  • Gerçekçi

    Kukla oyunu realist bir yansıtma değil. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • realist olmak

STEARİN (Kelime Kökeni: Fransızca stéarine)

[isim]

[kimya]

  • Gliserinin stearik asit esteri

STERLİN (Kelime Kökeni: İngilizce sterling)

[isim]

  • Yüz peniden oluşan İngiliz para birimi, paunt

SELATİN (Kelime Kökeni: Arapça selāṭīn)

[isim]

[eskimiş]

  • Sultanlar

Birleşik Kelimeler: selatin camisi, selatin meyhanesi

RANTİYE (Kelime Kökeni: Fransızca rentier)

[isim]

  • Getirimci

DESTARİ (Kelime Kökeni: Farsça destār + Arapça -ī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sarıkla ilgili

[isim]

  • Sarık yapan kimse

DESTANİ (Kelime Kökeni: Farsça destān + Arapça -ī)

[sıfat]

[edebiyat]

  • Destansı

    Selma Hanım onu seyrederken, âdeta destani bir rüyaya dalmış gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ORDİNAT (Kelime Kökeni: İngilizce ordinate)

[isim]

[matematik]

  • Bir noktanın uzaydaki yerini belirtmeye yarayan çizgilerden her biri

RİYASET (Kelime Kökeni: Arapça riyāset)

[isim]

[eskimiş]

  • Başkanlık

    Öğleden sonra Posta ve Telgraf Nezaretinin üst katındaki salonda içtimaya bizzat riyaset edecekti. - Yahya Kemal Beyatlı

RONDELA (Kelime Kökeni: İtalyanca rondella)

[isim]

[teknik]

  • Sıkıştırılacak parça ile somun arasına konan ve bu somunun parça üzerine uyguladığı kuvveti iletmeye ve dağıtmaya yarayan küçük delikli pul

SİRAYET (Kelime Kökeni: Arapça sirāyet)

[isim]

  • Hastalık başkalarına geçme, bulaşma

    Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Yayılma, dağılma

    Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sirayet etmek

SEYLANİ (Kelime Kökeni: Arapça seylānī)

[isim]

[mineraloji]

  • Seylan taşı

TRİLYON (Kelime Kökeni: Fransızca trillion)

[isim]

  • Milyar kere bin, 1.000.000.000.000
  • Bu sayının adı