TOMBULLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TOMBULLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 33 kelime bulunuyor. 7 harfli TOMBULLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUŞAMBA15, BOŞLAMA14, BOŞATMA14, BOŞAMAK14, BOŞALMA14, BULAŞMA14, KUBAŞMA14, KOŞULMA13, OLUŞMAK13, TOKUŞMA13, BUMLAMA12, KUŞATMA12, OKŞATMA12, ŞUTLAMA12, TUŞLAMA12, ULAŞMAK12, BOKLAMA11, BOLALMA11, BULAMAK11, BULATMA11, KABLOLU11, KAŞALOT11, TOMBALA11, KUMLAMA10, MAMULAT10, MALUMAT10, KOLLAMA9, KUTLAMA9, KOTLAMA9, MUALLAK9, MUTLAKA9, OTLAMAK9, TAALLUK8

TAALLUK (Kelime Kökeni: Arapça taʿalluḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taalluk etmek

KOLLAMA

[isim]

  • Kollamak işi

    Bu plan üzerinde anlaştılar, sırlarını kimseye sızdırmadılar ve fırsat kollamaya başladılar. - Necip Fazıl Kısakürek

KUTLAMA

[isim]

  • Kutlamak işi, tebrik
  • Kutlama töreni

KOTLAMA

[isim]

  • Kotlamak işi

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)

MUTLAKA (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳā)

[zarf]

  • Kesinlikle

    Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim. - Ahmet Kabaklı

OTLAMAK

[nesnesiz]

  • Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak

    Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Meşgul olmak

    Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış. - Attila İlhan

[argo]

  • Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek

KUMLAMA

[isim]

  • Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
  • Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme

MAMULAT (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūlāt)

[isim]

  • Yapılmış şeyler

MALUMAT (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūmāt)

[isim]

  • Bilgi

    Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malumat almak
  • malumat edinmek
  • malumat vermek

Birleşik Kelimeler: malumat sahibi

BOKLAMA

[isim]

  • Boklamak işi

BOLALMA

[isim]

  • Bolalmak işi veya durumu

BULAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak

    Balığı una bulamak.

BULATMA

[isim]

  • Bulatmak işi

KABLOLU

[sıfat]

  • Kablosu olan
  • Kablo aracılığıyla işlevini yapan (araç, gereç)

Birleşik Kelimeler: kablolu yayın