TOMAHAVK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TOMAHAVK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli TOMAHAVK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOVMA13,
ATMAK
-
Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak
Taşı suya atmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek
-
Koymak
Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. - Burhan Felek
- Rastgele bir kenara koymak
-
Uzatmak
Vapurdan iskeleye attılar.
-
Bir yerden başka bir yere taşımak
Hazır araba varken eşyayı eve atalım.
- Sille, tokat vurmak
- Top, tüfek vb. silahları patlatmak
-
Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak
Ona üç kurşun attı, vuramadı.
-
Geri bırakmak, ertelemek
Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar.
-
Örtmek
Sırtına bir şal attı.
-
Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek
Suçu onun üzerine attılar.
- Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak
-
İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak
Bu lüzumsuz eşyayı atmalı.
-
Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek
Şapka inkılabıyla fesi attık.
-
Çıkarmak, dışarıya vermek
Yabancı cisimleri vücut atar.
-
Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak
Köprüyü dinamitle attılar.
-
Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak
Pamuğu atmak.
- Çatlamak
- Yırtılmak
- Yapışık olduğu yerden ayrılmak
-
Kalp, nabız vurmak, çarpmak
Kalbi hızlı hızlı atıyor.
-
Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak
Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı.
- Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak
- Değerini eksiltmek
-
Göndermek, yollamak
Mektup atmak.
- Terk etmek
-
Götürmek
Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış. - Attila İlhan
-
Söylemek
Gazel attı.
-
Yalan veya abartmalı söz söylemek
Gene atmaya başladı.
-
Bilmeden, kestirerek söylemek
Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı.
-
İçki içmek
Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- atıp (veya atmak) tutmak
- atıyorum
- atma Recep, din kardeşiyiz
- atsan atılmaz, satsan satılmaz
- attığı tırnağa değmemek
- attığı tırnak kadar olamamak
Birleşik Kelimeler: füzeatar, kazaratar, kükürtatar, roketatar, atardamar
KATMA
- Katmak işi, ilhak
- Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
- Kıldan veya yünden yapılmış ip
Birleşik Kelimeler: katma bütçe, katma değer vergisi, değer katma
MAKTA (Kelime Kökeni: Arapça maḳṭaʿ)
-
Kalem ucunu düzeltmeye yarayan kemikten yapılmış araç
Bu tabakta kamış kalem, kalemtıraş, kalemi yarmaya ve ucunu düzeltmeye yarayan kemik makta vardır. - Refik Halit Karay
- Divan edebiyatında gazelin veya kasidenin son beyti
- Kesit
MAKAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳʿad)
- Kıç
- Anüs
-
Minderli alçak sedir
Babam gecelik entarisiyle makatta oturuyordu. - Cahit Külebi
- Minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş
TAKMA
- Takmak işi
- Gerçeğinin yerine konulan, eğreti, müstear
- Eksik bir organın yerini tutmak, bir organın sakatlığını örtmek amacıyla yapılan (organ veya parça), protez
Birleşik Kelimeler: takma ad, takma ayak, takma bacak, takma diş, takma isim, takma kirpik, takma kol, takma saç
OTAMA
- Otamak işi, tedavi
TOMAK
- Ağaçtan yapılmış top
- Ağaçtan yapılmış gürz
- Bir tür kalın ve ağır çizme
KÂHTA
- Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri
AHMAK (Kelime Kökeni: Arapça aḥmaḳ)
-
Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal
En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir. - Mehmet Kaplan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
- ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
- ahmak misafir ev sahibini ağırlar
- ahmak yerine koymak
Birleşik Kelimeler: ahmakıslatan
AHKÂM (Kelime Kökeni: Arapça aḥkām)
- Hükümler
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahkâm çıkarmak
- ahkâm kesmek
- ahkâm yürütmek
HAMAK (Kelime Kökeni: Fransızca hamac)
-
İki ağaç veya direk arasına asılarak kurulan, içine yatılarak sallanılabilen, ağ, bez vb.nden yapılmış yatak, ağ yatak
Bahçeye hamak bağladım, uzandım. - Halide Edip Adıvar
MATAH (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)
-
İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz
Kadının çantası da matah bir şey değil zaten. - Çetin Altan
TAMAH (Kelime Kökeni: Arapça ṭamaʿ)
-
Açgözlülük
Kalpler soğuk, gözler tamah ve ihtiras ile yanıyor. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamah etmek
KAVAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳavvād)
- Pezevenk
TAKVA (Kelime Kökeni: Arapça taḳvā)
- Allah'tan korkma
- Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getirme, züht