TOLERANSSIZLIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TOLERANSSIZLIK harflerini içeren 7 harfli 54 kelime bulunuyor. 7 harfli TOLERANSSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASILSIZ14, ASKISIZ14, SIRASIZ14, ANITSIZ13, AKILSIZ13, ISTAKOZ13, KOLASIZ13, KINASIZ13, ORANSIZ13, SARIKIZ13, SAKIZLI13, TOKASIZ13, TANISIZ13, ANIZLIK12, AZINLIK12, KIZARTI12, KAZINTI12, KARTSIZ12, OZANLIK12, SKLEROZ12, OLASILI11, ZIRTLAK11, ASIRLIK10, ASKINTI10, ALTINSI10, KASITLI10, KASINTI10, NASIRLI10, SIRTLIK10, SATILIK10, SARILIK10, SARIKLI10, SALINTI10, SAKIRTI10, SAKINTI10, ARLILIK9, ALTILIK9, ALINLIK9, ALIRLIK9, KANITLI9, KARINLI9, KALINTI9, KARINTI9, LAKIRTI9, LASTEKS9, NOKTALI9, ORTALIK9, SIRTLAN9, SENTAKS9, TORNALI9, KIRLENT8, KENARLI8, NARTEKS8, KLARNET7

KLARNET (Kelime Kökeni: Fransızca clarinette)

[isim]

[müzik]

  • Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı

    Önce klarnetle ezgisini çalar, arkasından gür bariton sesiyle bir dörtlük söylerdi. - Cahit Külebi

Birleşik Kelimeler: basklarnet

KIRLENT (Kelime Kökeni: Fransızca guirlande)

[isim]

  • Çiçek veya yaprak işlemeli süs
  • İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık

KENARLI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçimde kenarı olan

    Başında da geniş kenarlı, tüylü ama yine simsiyah bir şapka var. - Adalet Ağaoğlu

  • Kenarı süslü, işlenmiş

NARTEKS (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Bizans kiliselerinde sahndan sütunlarla veya duvarla ayrılan bölüm

ARLILIK

[isim]

  • Arlı olma durumu

ALTILIK

[sıfat]

  • Altısı bir arada, altı taneden oluşmuş
  • Altı tane alabilen

    Altılık bir kutu.

  • Düzinenin yarısı

Birleşik Kelimeler: onaltılık

ALINLIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
  • Yapılarda cephe süsü

ALIRLIK

[isim]

[felsefe]

  • Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KARINLI

[sıfat]

  • Karnı olan
  • Karnı büyük ve çıkıntılı olan

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

LASTEKS (Kelime Kökeni: Fransızca lastex)

[isim]

  • Kauçuk, ipek, pamuk veya yün karışımı bir tür yapma kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

    Lasteks mayo.

NOKTALI

[sıfat]

  • Nokta konmuş olan, üstünde noktalar olan

    Kırmızı noktalı basma.

Birleşik Kelimeler: noktalı delik, noktalı virgül