TOKATLANMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TOKATLANMA harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli TOKATLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tokatlanma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Tokatlanma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ATOMAL8, KALOMA8, OTLAMA8, OTAMAK8, OKLAMA8, ONAMAK8, ANLAMA7, ATONAL7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ANAMAL7, AKLAMA7, KANAMA7, KATMAN7, OKTANT7, OLANAK7, TATMAK7, KANTAT6, KANAAT6, KANATA6, KATANA6, TANTAL6

KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)

[isim]

  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)

[isim]

  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
  • Kanma, inanma

    Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.

  • Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat

KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)

[isim]

  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir cins iri at

    Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katana gibi

TANTAL (Kelime Kökeni: Fransızca tantale)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 73, atom ağırlığı 180,88, yoğunluğu 16,6 olan, 3000 °C'ye doğru eriyen ve siyah bir toz durumunda elde edilen bir element (simgesi Ta)

ANLAMA

[isim]

  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]

  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla

ATONAL (Kelime Kökeni: Fransızca atonal)

[sıfat]

[müzik]

  • Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ATANMA

[isim]

  • Atanmak işi, tayin edilme

Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma

ATAMAN

[isim]

[eskimiş]

  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ATAMAK

[-e]

[-i]

  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak

ANAMAL

[isim]

[ticaret]

  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi

AKLAMA

[isim]

  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi

KANAMA

[isim]

  • Kanamak işi, nezif

    Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: beyin kanaması

KATMAN

[isim]

  • Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka

[jeoloji]

  • Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka

[toplum bilimi]

  • Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman