TİYATROCU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

TİYATROCU harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli TİYATROCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tiyatrocu ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Tiyatrocu olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ACYO10, ACUR8, CİRO8, CURA8, İRCA7, İYOT7, İCRA7, İCAT7, İCAR7, ORYA7, RİCA7, RACİ7, URAY7, YURT7, CARİ7, CART7, RİYA6, TAYT6, AORT5, ORTA5, ROTA5, TURA5, TRİO5, İRAT4, TİTR4, TART4

İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)

[isim]

  • Gelir

    Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gelir getiren mülk

    Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]

  • Söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irat etmek

Birleşik Kelimeler: iradımesel

TİTR (Kelime Kökeni: Fransızca titre)

[isim]

  • San

TART (Kelime Kökeni: Arapça ṭard)

[isim]

[eskimiş]

  • Kovma, çıkarma

Birleşik Kelimeler: tart suçu, tardetmek

[isim]

  • Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta

AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)

[isim]

[anatomi]

  • Ana atardamar

ORTA

[isim]

  • Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer

    Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre

    Yılın ortası. Haftanın ortası. Günün ortası. Kışın ortası.

  • Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm

    Seccadesini ortasından kesip ikiye böldüler. - Ömer Seyfettin

  • Ne uzun ne kısa, midi
  • Ne büyük ne küçük, midi
  • İyi ile kötü arasındaki durum
  • Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece

    Orta ile geçti.

  • Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri

[sıfat]

  • Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen

[sıfat]

  • Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan

    Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat

[fizik]

  • Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer

[matematik]

  • Orantı

[spor]

  • Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

[tarih]

  • Yeniçeri Ocağında tabur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortadan kaldırmak
  • ortadan kalkmak
  • ortadan kaybolmak
  • ortadan sır olmak
  • ortadan söylemek
  • ortasını bulmak
  • ortaya almak
  • ortaya atılmak
  • ortaya atmak
  • ortaya balgam atmak
  • ortaya çıkarmak
  • ortaya çıkmak
  • ortaya dökmek
  • ortaya düşmek
  • ortaya konuşmak
  • ortaya koymak
  • ortaya sürülmek
  • ortaya yayılmak

Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası

[isim]

  • Çankırı iline bağlı ilçelerden biri

ROTA (Kelime Kökeni: İtalyanca rotta)

[isim]

  • Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol

[mecaz]

  • Görüş veya tutuma göre gidilen, izlenen yol

    Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rota değiştirmek
  • rota kırmak

TURA

[isim]

  • Tuğra
  • Metal paranın resimli yüzü
  • Halat gibi örülmüş iplik çilesi

[halk ağzında]

  • Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil

[halk ağzında]

  • Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu

Birleşik Kelimeler: yazı tura

TRİO (Kelime Kökeni: İtalyanca trio)

[sıfat]

[müzik]

  • Üçlü

RİYA (Kelime Kökeni: Arapça riyā)

[isim]

  • İkiyüzlülük

TAYT (Kelime Kökeni: İngilizce tight)

[isim]

  • Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü
  • Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giysi

İRCA (Kelime Kökeni: Arapça ircāʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Eski biçimine sokma, çevirme
  • Döndürme

[kimya]

[matematik]

  • İndirgeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irca etmek

İYOT (Kelime Kökeni: Fransızca iode)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyot gibi ortaya çıkmak

İCRA (Kelime Kökeni: Arapça icrāʾ)

[isim]

[müzik]

  • Bir müzik eserini oluşturan notaları sese çevirme

[hukuk]

  • Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme

    İcra yoluyla tahsile gideriz, o sonra parasını geri alır. - Burhan Felek

[hukuk]

  • Adliyenin bu işle görevli dairesi

[eskimiş]

  • Yapma, yerine getirme, bir işi yürütme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icra etmek
  • icraya vermek

Birleşik Kelimeler: icra kuvveti, icra vekili, tehiriicra

İCAT (Kelime Kökeni: Arapça īcād)

[isim]

  • Buluş
  • Gerçekmiş gibi gösterme çabası

    Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz? - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icat çıkarmak
  • icat etmek

Birleşik Kelimeler: gâvur icadı

İCAR (Kelime Kökeni: Arapça īcār)

[isim]

[eskimiş]

  • Kira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icara vermek