TİTREMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TİTREMEK harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli TİTREMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ERMEK6, ETMEK6, ERİME6, İRKME6, İTMEK6, KEREM6, KERİM6, KEMER6, KEMRE6, METRE6, MERET6, MEREK6, TEMEK6, TERME6, TERİM6, TEKME6, KERTE5, KERTİ5, TETİR5, TETİK5, TERKİ5, TEREK5, TEKİT5, TEKİR5, TEKER5

KERTE

[isim]

  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

[mecaz]

  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte

KERTİ

[isim]

  • Kerte

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Bayat (ekmek, et)

TETİR

[isim]

[halk ağzında]

  • Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
  • Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi

TETİK

[isim]

  • Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça

    Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğe basmak (veya dokunmak)
  • tetiği çekmek

[sıfat]

  • Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık
  • Dikkat ve özen gerektiren, nazik

    Tetik iş.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğini bozmamak
  • tetik bulunmak
  • tetik davranmak
  • tetik durmak
  • tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
  • tetik üstünde beklemek

Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte

TERKİ

[isim]

  • Eyerin arka bölümü

    Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

  • Binek hayvanının sağrısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkisine almak

TEREK

[isim]

[eskimiş]

  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf
  • Başlık veya şapkanın öndeki çıkıntılı bölümü, terek

    Şapkamın tereği düz / Var onda ayla yıldız - Halk türküsü

TEKİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾkīd)

[isim]

[eskimiş]

  • Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma

    Bu sözü, bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üsteleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekit etmek

TEKİR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

[sıfat]

  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz

TEKER

[isim]

  • Tekerlek

    Araba tekeri. Makine tekeri.

[sıfat]

  • Tekerlek biçimde olan

    Bir teker peynir.

  • İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça

[gök bilimi]

  • Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi

[gök bilimi]

  • Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekere çomak sokmak
  • tekerine (veya tekerinin önüne) taş koymak
  • teker meker yuvarlanmak

Birleşik Kelimeler: arka teker, art teker, çevre teker, çiftteker, düzen teker, ön teker, üçteker, yedek teker, Güneş tekeri

ERMEK

[-e]

  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

  • Kavuşmak
  • Yetişip dokunmak

    Eli tavana ermek.

[nesnesiz]

  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek

[nesnesiz]

  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz]

[din bilgisi]

  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek

ETMEK

[nesnesiz]

  • Bir işi yapmak

    Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner

  • `İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak

    İyi ettiniz de geldiniz.

[-i]

  • Bulmak, erişmek

    Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay

[-i]

[-den]

  • Birini bir şeyden yoksun bırakmak
  • Eşit değer kazanmak

    İki iki daha dört eder.

  • Herhangi bir değerde olmak

    Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu. - Ömer Seyfettin

  • Kötülükte bulunmak

    Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin? - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Küçük veya büyük abdestini yapmak

    Çocuk altına etti.

[eskimiş]

  • Demek, söylemek

    Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah

Ata Sözleri ve Deyimler

  • edememek
  • eden bulur, inleyen ölür
  • etme (veya etme yahu)
  • etmediğini bırakmamak (veya komamak)
  • etme eyleme
  • ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • ettiğini bulmak (veya çekmek)
  • ettiğini yanına bırakmamak
  • ettiği yanına (kâr) kalmak
  • ettiğiyle kalmak

ERİME

[isim]

  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi

İRKME

[isim]

  • İrkmek işi

İTMEK

[-i]

  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

  • Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak

    Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar

  • Bulunduğu yerden aşağı düşürmek

    Suya itmek. Havuza itmek.

  • Sürüklemek, sevk etmek

    Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit

[fizik]

  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.

KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)

[isim]

[eskimiş]

  • Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
  • Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf

    Bir başka kerem beklemez artık gelecekten. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kerem buyurun (veya eyleyin)
  • kerem etmek

Birleşik Kelimeler: kerem sahibi