TEŞRİKİMESAİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TEŞRİKİMESAİ harflerini içeren 6 harfli 85 kelime bulunuyor. 6 harfli TEŞRİKİMESAİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞERME10, ERİŞİM10, ERİŞME10, EŞEKSİ10, EKŞİME10, İTİŞME10, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞİTİM10, İŞİTME10, KAŞMİR10, KAŞMER10, MAİŞET10, SERKEŞ10, ŞİİRSİ10, ŞEAMET10, AŞİRET9, ERİTİŞ9, ERİŞTE9, İRTİŞA9, İŞARET9, İŞTİRA9, İKİŞER9, ŞERİAT9, ŞİRKET9, ŞAKİRT9, ŞERAİT9, TEŞRİK9, TEŞRİİ9, ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESRİME8, İSTEME8, KİMİSİ8, KERMES8, MİKSER8, MİSTİK8, MİSKET8, MESİRE8, METRES8, METRİS8, MATRİS8, MASTER8, SERMEK8, TERSİM8, TAKSİM8, ARİTMİ7, ASETİK7, ASKERİ7, AKTRİS7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, ERİTME7, ERİKSİ7, ERİMEK7, ETKİME7, EMARET7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, İSKETE7, İSTEKA7, İSTERİ7, İSTİKA7, İKAMET7, İMARET7, KAMERİ7, KERİME7, KERTME7, KESRET7, KATMER7, MİKTAR7, METRİK7, MARKET7, MERTEK7, MERKAT7, RİTMİK7, SİRKAT7, SEKTER7, TERMİK7, TAKSİR7, TEKSİR7, EKARTE6

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

ARİTMİ (Kelime Kökeni: Fransızca arythmie)

[isim]

[tıp]

  • Kalp atışlarındaki düzensizlik ve eşitsizlik

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)

[sıfat]

[kimya]

  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit

ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)

[sıfat]

  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye

AKTRİS (Kelime Kökeni: Fransızca actrice)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Kadın oyuncu

    Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: başaktris

ERTESİ

[sıfat]

  • Bir günün, haftanın, ayın, mevsimin, yılın ardından gelen (gün, hafta, ay, mevsim, yıl), ferdası

    Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)

[isim]

  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

  • Boyunduruk

    İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak

ESATİR (Kelime Kökeni: Arapça esāṭīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji

    Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin en güç elde edileni olan fikir istiklaline erişmek için değil mi? - Reşat Nuri Güntekin

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

ERİKSİ

[sıfat]

  • Eriği andıran, eriğe benzeyen, erik gibi

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)

[isim]

  • Beylik

EKSERİ (Kelime Kökeni: Arapça eks̱erī)

[zarf]

[eskimiş]

  • Genellikle

    Ekseri kocaya varmamış kızlarda olduğu gibi Gülsen'de de tatsız bir bedbahtlık vardır. - Reşat Nuri Güntekin

EKSTRA (Kelime Kökeni: Fransızca extra)

[sıfat]

  • En iyi, üstün nitelikli

    Ekstra un.

[zarf]

  • Fazladan, alışılan ve gerekenden başka, ek olarak

    Ekstra yatak ücreti almadılar.