TEŞKİLATLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

TEŞKİLATLANMAK harflerini içeren 8 harfli 34 kelime bulunuyor. 8 harfli TEŞKİLATLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ANLAŞMAK12, ANTLAŞMA12, ALLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, KAŞANMAK12, KAŞLAMAK12, MEŞAKKAT12, ŞAKLATMA12, ŞAKLAMAK12, TAŞLAMAK12, TAŞLATMA12, TAŞLANMA12, ATAŞELİK11, TEŞKİLAT11, ANLATMAK9, ATLATMAK9, ATLANMAK9, ALLANMAK9, ALTLAMAK9, AKLANMAK9, KANATMAK9, KANLAMAK9, KALEMLİK9, KATLAMAK9, KATLANMA9, KATLATMA9, LAKLAMAK9, MALİKANE9, NALLAMAK9, TANLAMAK9, TELALAMA9, TATLANMA9, KANAATLİ8, KELALAKA8

KANAATLİ

[sıfat]

  • Kanaatkâr

KELALAKA (Kelime Kökeni: Fransızca quel + Arapça ʿalāḳa)

[ünlem]

[argo]

  • `İlgisi yok, ne ilgisi var` anlamlarında kullanılan bir söz

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLATMAK

[-i]

  • Atlama işini yaptırmak
  • Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak

[mecaz]

  • Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

    Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Görüşmek, konuşmaktan kaçmak

[mecaz]

  • Savsaklamak

[mecaz]

  • Aldatmak

    Onları da ara sıra atlatanlar bulunur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

ALLANMAK

[nesnesiz]

  • Allama işi yapılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allanıp pullanmak

ALTLAMAK

[-i]

[mantık]

  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANATMAK

[-i]

  • Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak

    Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar. - Lâtife Tekin

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

KALEMLİK

[isim]

  • Kalem kutusu

    Önümde kalemimi oturttuğum mermer kalemlik var. - Burhan Felek

KATLAMAK

[-i]

  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Arttırarak çoğaltmak

    Parasını ikiye katladı.

KATLANMA

[isim]

  • Katlanmak işi

    Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden

KATLATMA

[isim]

  • Katlatmak işi

LAKLAMAK

[-i]

  • Laka veya vernik sürmek