TEŞKİLATLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TEŞKİLATLANMAK harflerini içeren 6 harfli 102 kelime bulunuyor. 6 harfli TEŞKİLATLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MANŞET10, MAİŞET10, MAŞALA10, ŞAMATA10, ŞAMANİ10, ŞEMAİL10, TEŞMİL10, TAŞMAK10, TEMAŞA10, AŞKALE9, ATEŞLİ9, ATEŞİN9, İNŞAAT9, KALLEŞ9, KAŞANE9, KAŞELİ9, NAKKAŞ9, ŞENLİK9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, ŞENAAT9, TEŞKİL9, TEKTAŞ9, ANLAMA7, ANEMİK7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ANAMAL7, AKAMET7, ALLAME7, ALLAMA7, AMETAL7, AKLAMA7, ALAMET7, ETAMİN7, ELAMAN7, İKAMET7, İMALAT7, KANMAK7, KAKNEM7, KANAMA7, KALKMA7, KALMAK7, KEMANİ7, KEMLİK7, KATMAK7, KATMAN7, MAAİLE7, MİLLET7, MANİLA7, MAKTEL7, MAKİNE7, MANİKA7, MAKİNA7, MANİTA7, MAKALE7, MATİNE7, TAKMAK7, TATMAK7, TEKMAN7, TEKMİL7, TEMLİK7, TEMKİN7, TATMİN7, ANTİKA6, ATALET6, ALKALİ6, ALETLİ6, ALATEN6, İLKTEN6, KANTAT6, KAİNAT6, KANAAT6, KANATA6, KALTAK6, KALİTE6, KALKAN6, KENTLİ6, KELKİT6, KELLİK6, KENTAL6, KATANA6, LAAKAL6, LAKLAK6, NETLİK6, TETKİK6, TENKİT6, TENKİL6, TANTAL6, TANELİ6, TALİKA6, TAKTİK6, TAKLİT6, TELAKİ6, TEKNİK6, TEKLİK6, TEKİLA6, TELTİK6, TELLAK6, TELKİN6

ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)

[sıfat]

  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]

  • Antik

[isim]

  • Eski çağlardan kalma eser

[isim]

  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi

[mecaz]

  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek

ATALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Tembellik

    Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • İşsizlik, işsiz kalma
  • İşlemezlik

[fizik]

  • Süredurum

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ALATEN

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cüzzamlı

İLKTEN

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlk önce

KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)

[isim]

  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dünya

    Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek

[zamir]

[mecaz]

  • Herkes

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)

[isim]

  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
  • Kanma, inanma

    Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.

  • Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat

KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)

[isim]

  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KALTAK

[isim]

  • Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
  • Kuskunsuz eyer

[kaba konuşmada]

  • İffetsiz, namussuz kadın

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

KALKAN

[isim]

  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
  • Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık

[mecaz]

  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan

KENTLİ

[sıfat]

  • Şehirli

Birleşik Kelimeler: başkentli, köylü kentli

KELKİT

[isim]

  • Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri