TEŞEKKÜRNAME Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

TEŞEKKÜRNAME harflerini içeren 7 harfli 24 kelime bulunuyor. 7 harfli TEŞEKKÜRNAME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MÜNŞEAT13, ÜŞENMEK13, AŞERMEK11, MENTEŞE11, MENEKŞE11, TAŞEMEN11, EŞKENAR10, KÜREMEK10, KÜRNEME10, KÜKREME10, RENKTAŞ10, TERAKÜM10, TÜRKMEN10, TÜREMEK10, TÜKENME10, TÜNEMEK10, ÜRETMEK10, ÜRETKEN9, ERMENEK8, EMEKTAR8, KERAMET8, KERTMEK8, MEKKARE8, REKAKET7

REKÂKET (Kelime Kökeni: Arapça rekāket)

[isim]

[eskimiş]

  • Kekemelik, pepemelik

ERMENEK

[isim]

  • Karaman iline bağlı ilçelerden biri

EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)

[sıfat]

  • Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[mecaz]

  • Çok kullanılmış, eski

    Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan

KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)

[isim]

  • Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum

    Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Olağanüstü durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
  • kerameti kendinden menkul
  • keramette bulunmak

Birleşik Kelimeler: keramet sahibi

KERTMEK

[-i]

  • Bir şeyin kenarında kertik açmak, çentmek

[halk ağzında]

  • Sertçe sürtünmek

    Kayık rıhtımı kerterek geçti.

MEKKÂRE (Kelime Kökeni: Arapça mekkāre)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır vb. hayvanlar
  • Bu amaçla halktan ücret karşılığında kiralanan yük hayvanı

    Gündüzki muharebede obüs isabetiyle yaralanmış bir mekkâre katırının canhıraş çığlığı... - Attila İlhan

ÜRETKEN

[sıfat]

  • Üretme gücü olan, çok üreten

EŞKENAR

[sıfat]

[geometri]

  • Kenarları eşit olan

Birleşik Kelimeler: eşkenar dörtgen, eşkenar üçgen

KÜREMEK

[-i]

  • Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek

KÜRNEME

[isim]

  • Kürnemek işi

KÜKREME

[isim]

  • Kükremek işi

RENKTAŞ

[isim]

  • Aynı renkte olanlardan her biri

TERAKÜM (Kelime Kökeni: Arapça terākum)

[isim]

[eskimiş]

  • Birikme, yığılma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teraküm etmek

TÜRKMEN

[isim]

  • Türkmenistan Cumhuriyeti'nde ve Irak'ta yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse
  • Yörük

TÜREMEK

[nesnesiz]

  • Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak

    Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Parçalanıp çoğalmak, üremek
  • Çoğalmak

    Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

[dil bilgisi]

  • Bir kökten çıkmak