TEZYİFKAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TEZYİFKAR harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli TEZYİFKAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FEYİZ16, EFRİZ14, FİREZ14, İZAFE14, İFRAZ14, ZARİF14, ZAFER14, ZEFİR14, FİYAT13, KEYFİ13, KEYİF13, ARİFE11, AKTİF11, ETRAF11, EFKAR11, EFRAT11, FİRAK11, FİTRE11, FAKİR11, FERİK11, İFRAT11, İFTAR11, KAFİR11, KEFİR11, RAFİT11, REFİK11, TARİF11, TERFİ11, YEZİT10, AZERİ8, ERZAK8, İKRAZ8, KİRAZ8, KERİZ8, REKİZ8, TARİZ8, TERZİ8, ZEKAT8, KARYE7, YETKİ7, YETİK7, YEKTA7, ERİKA5, KATRE5, KERTİ5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARİK5, TERKİ5, TEKİR5

ERİKA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Süpürge otu

KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)

[isim]

[eskimiş]

  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)

KERTİ

[isim]

  • Kerte

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Bayat (ekmek, et)

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Soluk borusu
  • Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TERKİ

[isim]

  • Eyerin arka bölümü

    Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

  • Binek hayvanının sağrısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkisine almak

TEKİR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

[sıfat]

  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz

KARYE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarye)

[isim]

[eskimiş]

  • Köy

YETKİ

[isim]

  • Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet

    Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yetki vermek

Birleşik Kelimeler: yetki belgesi, yetki devri, yetki gasbı, sınırsız yetki, takdir yetkisi, yargı yetkisi, yasama yetkisi

YETİK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Yetişmiş, erişmiş, büyümüş
  • Bilgili, olgun (kimse)

Birleşik Kelimeler: aklı yetik

YEKTA (Kelime Kökeni: Farsça yektā)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Tek, eşsiz

AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)

[isim]

  • Azerbaycan Türkü