TEZGAHLANMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TEZGAHLANMA harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli TEZGAHLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tezgahlanma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Tezgahlanma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TEZGAH17, HENGAM15, EGZAMA14, MAHZEN14, MAZGAL14, ZAHMET14, HALAZA13, AHLAMA11, METHAL11, MANGAL11, MALAGA11, AZAMET10, AZALMA10, AGANTA10, GALETA10, HANTAL10, LAHANA10, NAMZET10, ZAMANE10, ZANAAT9, ANLAMA7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ANAMAL7, AMETAL7, ALAMET7, ELAMAN7, ALATEN6

ALATEN

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cüzzamlı

ANLAMA

[isim]

  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]

  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ATANMA

[isim]

  • Atanmak işi, tayin edilme

Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma

ATAMAN

[isim]

[eskimiş]

  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ANAMAL

[isim]

[ticaret]

  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)

[isim]

[kimya]

  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.

ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)

[isim]

  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]

  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti

ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)

[ünlem]

  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek

ZANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿat)

[isim]

  • İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat

    Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem. - Nazım Hikmet

  • El ustalığı isteyen işler

AZAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaẓamet)

[isim]

  • Ululuk, büyüklük
  • Gurur

    Arkadaşlarımdan ayrılıp onun yanına geçmek azametime dokundu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Görkem, gösteriş, heybet
  • Debdebe
  • Çalım, kurum, tekebbür

    Şu her tarafından temizlik ve azamet akan şişman adama bile sorabilirdi. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azamet satmak

AZALMA

[isim]

  • Azalmak işi, eksilme, tenakus

    Şu hayatta azalması gerektiğini öğrendiği an inadına çoğalan, cabadan doğuran bir şey varsa o da evhamdır. - Elif Şafak

AGANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca agguanta)

[isim]

[denizcilik]

  • Yısa veya laçka edilmekte olan bir halatın ve zincirin kısa bir süre elde tutulup bırakılmaması için verilen emir

GALETA (Kelime Kökeni: İtalyanca galletta)

[isim]

  • Fırında pişirilerek kurutulmuş yuvarlak ve uzun peksimet

Birleşik Kelimeler: galeta unu

HANTAL

[sıfat]

  • Kocaman, iri, kaba

    Epey iri ve hantal bir vücudu vardı. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • İşi, davranışları kaba ve yavaş

    Suat onun yanında kendini iri yarı ve hantal hissetti, bırakıp kaçası geldi. - Attila İlhan