TEVKİFAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
TEVKİFAT harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli TEVKİFAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FEVT16,
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)
- Töre bilimi
- Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü
- Etik bilimi
- Ahlaki, ahlakla ilgili
Birleşik Kelimeler: etik bilimi
ETKİ
-
Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu
-
Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım
Tokadın etkisi kötü oldu.
-
Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- etki bırakmak
- etki etmek
- etkisini göstermek
Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki
EKTİ
- Her yiyeceği canı çeken
- Asalak
- Cimri
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz
-
Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)
Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: ekti püktü
İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
- Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)
-
Kesin
Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: kati teminat
TİKE
- Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim
Birleşik Kelimeler: tike kebabı
TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)
- Yerinde konuşma veya davranma
AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)
-
Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
O yıl su baskınları bir afet gibiydi.
- Kıran
-
Çok kötü
Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin
-
Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı
- Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet
FAİK (Kelime Kökeni: Arapça fāʾiḳ)
- Üstün, yüksek
İTFA (Kelime Kökeni: Arapça iṭfāʾ)
- Söndürme
- Sönüm
- Sönüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- itfa etmek
İFTA (Kelime Kökeni: Arapça iftā)
- Fetva verme
KAFE
- İçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri
KÂFİ (Kelime Kökeni: Arapça kāfī)
-
Yeterli, yetecek ölçüde olan
Yalnız güzellik adi bir zevk kadını için bile kâfi değildir. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
`Yeter, yetişir, artık istemez` anlamlarında bir seslenme sözü
Artık kâfi, yeter, illallah! - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- kâfi gelmek