TESLİMAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TESLİMAT harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli TESLİMAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Teslimat ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Teslimat olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ELMAS7, EMSAL7, İSLAM7, İSMET7, İSTEM7, LEMİS7, MİLAS7, MİSEL7, MİSAL7, MESAİ7, METİS7, MELAS7, SİTEM7, SİLME7, SALİM7, SEMAİ7, SELİM7, SELAM7, TEMAS7, ALTES6, AMELİ6, EMTİA6, İSALE6, İMALE6, LİSTE6, MİLAT6, METİL6, METAL6, MAİLE6, TESTİ6, TALİM6, TESİT6, TELSİ6, TELİS6, ATLET5, TATİL5, TEALİ5, TEATİ5

ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)

[isim]

  • Kolsuz, askılı fanila

[spor]

  • Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası

TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)

[isim]

  • Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme

    Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet

  • Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem

    Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor. - Ahmet Ümit

  • Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre

    Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatile girmek
  • tatil etmek
  • tatil olmak
  • tatil yapmak

Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili

TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükselme, yücelme

TEATİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿāṭī)

[isim]

[eskimiş]

  • Karşılıklı alıp verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teati etmek

Birleşik Kelimeler: fikir teatisi

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)

[isim]

  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  • Bu unvanı taşıyan kimse

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Akıtma

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

LİSTE (Kelime Kökeni: İtalyanca lista)

[isim]

  • Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge

    Elimden geldiği kadar listenizi yerine getirmeye çalışacağım. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liste başı, liste dışı, kara liste, tek liste, iftihar listesi, liberasyon listesi, seçmen listesi, yemek listesi

MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)

[isim]

  • Hz. İsa'nın doğduğu gün

[mecaz]

  • Herhangi bir olayın başlangıcı

    Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan

Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat

METİL (Kelime Kökeni: Fransızca méthyle)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş hidrokarbon kökleri serisinin ilk basamağı

METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)

[isim]

[kimya]

  • Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde

[sıfat]

  • Bu maddeden yapılmış

    Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak

  • Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı

Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

TESTİ (Kelime Kökeni: Farsça destī)

[isim]

  • Geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılan su kabı

    Yalnız çeşme başında dizleri üstüne çökmüş bir ihtiyar kadın, testisini dolduran genç kızı bekleyerek bize bakıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]

  • Bu kabın alabileceği miktarda olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • testi gibi
  • testi kırılmadan
  • testi kırılsa da kulpu elde kalır
  • testiyi kıran da bir, suyu getiren de

Birleşik Kelimeler: testi kabağı, testi kebabı, dipsiz testi, su testisi