TERKİBİBENT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TERKİBİBENT harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli TERKİBİBENT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BİBER9,
ERKEN
-
Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim
-
Sabahın ilk saatlerinde
Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin
Ata Sözleri ve Deyimler
- erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
- erken kalktım işime, şeker kattım aşıma
Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı
ERKİN
- Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
ETKEN
-
Etki eden şey, faktör
Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And
- Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
-
Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı
Kırmak, bilmek etken fiillerdir.
Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde
ETKİN
- Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
- Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
- Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)
Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin
ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)
- Kavimle ilgili, budunsal, kavmî
İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)
- `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
KİTİN (Kelime Kökeni: Fransızca chitine)
- Eklem bacaklıların ve kabukluların dış dokusunu oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde
KERTE
- İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
-
Derece, radde
Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kertesine gelmek
- kertesine getirmek
Birleşik Kelimeler: son kerte
KERTİ
- Kerte
- Bayat (ekmek, et)
KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)
- Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
-
Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)
Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni
KENET
- İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- kenet etmek
- kenet gibi yapışmak
Birleşik Kelimeler: kenet mili
NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)
-
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay
TİRİT (Kelime Kökeni: Farsça terīd)
- Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
- Yemeğin suyu
- Yaşlı ve zayıf (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- tiridi çıkmak
- tiridine banmak
- tirit gibi
TETİR
- Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
- Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi
TETİK
-
Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça
Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan
Ata Sözleri ve Deyimler
- tetiğe basmak (veya dokunmak)
- tetiği çekmek
- Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık
-
Dikkat ve özen gerektiren, nazik
Tetik iş.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tetiğini bozmamak
- tetik bulunmak
- tetik davranmak
- tetik durmak
- tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
- tetik üstünde beklemek
Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte