TEPSERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

TEPSERMEK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli TEPSERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SERPME12, EKSPER11, MEKTEP11, MERKEP11, PEREME11, PERESE11, TEPMEK11, PERTEK10, ERSEME8, ESERME8, KERMES8, METRES8, SERMEK8, SEMERE8, EKSTRE7, KERTME7, KEMERE7, KESRET7, MERTEK7, SEKTER7, ERKETE6, TEREKE6

ERKETE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[argo]

  • Gözetleme

TEREKE (Kelime Kökeni: Arapça tereke)

[isim]

[hukuk]

  • Miras

    Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder. - Burhan Felek

EKSTRE (Kelime Kökeni: Fransızca extrait)

[isim]

  • Öz(I)

[ticaret]

  • Hesap özeti

[kimya]

  • Özüt

KERTME

[isim]

  • Kertmek işi
  • Çentik

Birleşik Kelimeler: beşik kertme

KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

KESRET (Kelime Kökeni: Arapça kes̱ret)

[isim]

[eskimiş]

  • Çok olma durumu, çokluk

MERTEK

[isim]

  • Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç

    Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal

SEKTER (Kelime Kökeni: Fransızca sectaire)

[sıfat]

  • Başkalarının siyasi, dinî vb. düşüncelerine, inançlarına karşı çıkan, katı ve hoşgörüsüz davranan (kimse)
  • Katı, hoşgörüsüz (düşünce, tutum)

ERSEME

[isim]

  • Ersemek durumu

ESERME

[isim]

  • Esermek işi

KERMES (Kelime Kökeni: Fransızca kermesse)

[isim]

  • Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
  • Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı

METRES (Kelime Kökeni: Fransızca maîtresse)

[isim]

  • Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo

    Zeytinyağı tüccarı kekremsi bir minnetle baktı metresine. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metres tutmak

SERMEK

[-e]

[-i]

  • Kurutmak için asmak

    Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat

  • Göstermek amacıyla asmak veya yaymak

    Çeyiz sermek.

  • Düz bir yere yaymak

    Üzüm sermek. Bulgur sermek.

  • Açarak yaymak veya döşemek

    Çerçeveli çerçevesiz bir sürü fotoğraf çıkarıp masanın üzerine serdi. - Aka Gündüz

  • Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek veya hırpalamak

    Onun için bir an önce leşlerini köpek leşi gibi İstanbul'un çamurlu kaldırımlarına sermek zamanı gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Boşlamak, savsaklamak

Birleşik Kelimeler: sere serpe

SEMERE (Kelime Kökeni: Arapça s̱emere)

[isim]

[eskimiş]

  • Yemiş, meyve, ürün

[mecaz]

  • İstenilen sonuç, verim

    Sonunda bu zahmetli uğraşın semeresini görür gibi oldu. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semeresini vermek

PERTEK

[isim]

  • Tunceli iline bağlı ilçelerden biri