TENTÜRDİYOT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
TENTÜRDİYOT harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli TENTÜRDİYOT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TÜYO9,
ERİN
- Ergen
ENİR
- Bir tür yaban mersini
NİTE
- Nasıl, niçin
RİNT (Kelime Kökeni: Farsça rind)
-
Gönül eri
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde. - Yahya Kemal Beyatlı
- Sarhoş, ayyaş kimse
TİTR (Kelime Kökeni: Fransızca titre)
- San
TİRE
-
Dikişte kullanılan pamuk ipliği
Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu. - Mahmut Yesari
- Pamuk ipliğinden yapılmış
- Kısa çizgi
- Uzun çizgi
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri
TREN (Kelime Kökeni: Fransızca train)
-
Demir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, şimendifer
O gece Eskişehir'den son kalkan trenle Ankara'ya dönüyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- treni kaçırmak
Birleşik Kelimeler: tren kazası, buharlı tren, elektrikli tren, kara tren, karma tren, motorlu tren, banliyö treni, posta treni, yer altı treni, yolcu treni, yük treni
TEİN (Kelime Kökeni: Fransızca théine)
- Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde
TRİO (Kelime Kökeni: İtalyanca trio)
- Üçlü
DİNE
-
Konaklama yeri
İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay
DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)
- Ark
- Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç
DERT (Kelime Kökeni: Farsça derd)
-
Üzüntü
Göz göz oldu yüreğim, gözlerinin derdinden - Halk türküsü
-
Hastalık
Hastayım, derdime verem diyorlar. - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Ağrı
-
Sorun, kaygı
Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti. - Tarık Buğra
-
Ur
Boynunda dert çıkmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- derde (veya derdine) derman olmak
- derde (veya dertlere) düşmek
- derde düçar olmak
- derdi başından aşkın (olmak)
- derdi günü
- derdine deva bulmak
- derdine düşmek
- derdine yanmak
- derdini çekmek
- derdini deşmek (veya depreştirmek)
- derdini dökmek
- derdini Marko Paşa'ya anlat
- derdini söylemeyen (veya anlatmayan) derman bulamaz
- derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen
- derdi veren devasını da verir
- dert ağlatır, aşk söyletir
- dert anlatmak
- dert, çekene göredir
- dert değil
- dert eğirmek
- dert etmek (veya edinmek)
- dert gider amma yeri boş kalmaz
- dert yanmak
Birleşik Kelimeler: dert babası, dert küpü, dert ortağı, dert sahibi, boğaz derdi, geçim derdi, başı dertte
DERİ
-
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa
-
Bu tabakadan yapılmış
Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı
- İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu
Ata Sözleri ve Deyimler
- derisi kemiklerine yapışmak
- derisine sığmamak
- derisini yüzmek
Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi
- Toplantı, düğün
- Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
DENİ (Kelime Kökeni: Arapça denī)
- Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse)
ETÜT (Kelime Kökeni: Fransızca étude)
- Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
- Ön çalışma
- Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı
-
Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmaları, mütalaa, müzakere
Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- etüt etmek
Birleşik Kelimeler: etüt odası