TENASÜPSÜZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

TENASÜPSÜZ harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli TENASÜPSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZAPT11, SEZÜ10, APSE9, PENS9, PEST9, STEP9, TÜZE9, ETAP8, PENA8, SEZA8, ANÜS7, EZAN7, NEZT7, SÜET7, SÜNE7, TAZE7, ÜSTE7, ASES6, ESAS6, ESNA5, STEN5, SENA5, SENT5, TANE4

TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Herhangi bir sayıda olan şey, adet
  • Bazı bitkilerin tohumu

    İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek

[bitki bilimi]

  • Çekirdekli küçük meyve

    Üzüm tanesi. Nar tanesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tane bağlamak

Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane

ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)

[isim]

  • Bir işin yapıldığı an, sıra

    O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak

STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)

[isim]

[askerlik]

  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek

[isim]

[fizik]

  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi

SENA (Kelime Kökeni: Arapça s̱enā)

[isim]

[eskimiş]

  • Övme

Birleşik Kelimeler: hamdüsena, methüsena

SENT (Kelime Kökeni: İngilizce cent)

[isim]

  • Doların yüzde biri değerinde para birimi

ASES (Kelime Kökeni: Arapça ʿases)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi

[eskimiş]

  • Gece bekçisi

Birleşik Kelimeler: asesbaşı

ESAS (Kelime Kökeni: Arapça esās)

[isim]

  • Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
  • Bir iş veya sözde doğru biçim

    Bu işin esası böyle değil.

[sıfat]

  • Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi

    Esas düşünce. Esas görev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esasa bağlamak
  • esasına bakarsan
  • esası olmamak

Birleşik Kelimeler: esas duruş, esas vaziyet

ANÜS (Kelime Kökeni: Fransızca anus)

[isim]

[anatomi]

  • Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra

Birleşik Kelimeler: anüs yüzgeci

EZAN (Kelime Kökeni: Arapça eẕān)

[isim]

[din bilgisi]

  • Müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı

    Emirgân Camiinden yankılanan sabah ezanını duydular. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: ezan saati, ezan vakti, akşam ezanı, ikindi ezanı, öğle ezanı, sabah ezanı, yatsı ezanı

SÜET (Kelime Kökeni: Fransızca suède)

[isim]

  • Yumuşak, yüzü ince havlı bir deri türü, podösüet

SÜNE

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps)

TAZE (Kelime Kökeni: Farsça tāze)

[sıfat]

  • Bozulmamış, bayatlamamış olan

    Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Dinç, yıpranmamış, yorulmamış

    Yüzü taze, taravetli ve güzeldi. - Memduh Şevket Esendal

  • Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı

    Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Yeni, zamanı geçmemiş

    Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[mecaz]

  • Genç kadın

    Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taze ot görmüş eşek gibi

Birleşik Kelimeler: taze fasulye, tazekan, taze para, taze soğan, her dem taze, terütaze

ÜSTE

[isim]

  • `Fazladan vermek, ödemek` anlamındaki üste vermek, `fiyatı artırmak eklemek, katmak` anlamlarındaki üste vurmak deyimlerinde geçen bir söz

    Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır. - Tarık Buğra

  • `Başarmak, becermek` anlamındaki üstesinden gelmek deyiminde geçen bir söz

    Evelallah, sen bu işin üstesinden gelirsin. - Necati Cumalı

ETAP (Kelime Kökeni: Fransızca étape)

[isim]

[spor]

  • Aşama
  • Adım

PENA (Kelime Kökeni: İtalyanca penna)

[isim]

  • Mızrap