TEMEVVÜÇ ile Oluşan Kelimeler (TEMEVVÜÇ Kelime Türetme)

TEMEVVÜÇ harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. TEMEVVÜÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Temevvüç kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

TEMEVVÜÇ26

4 Harfli Kelimeler

ETÜV12, MEVT11, EVET10, EMEÇ8, ÇETE7, ÜTME7, ETME5, EMET5

3 Harfli Kelimeler

EVÇ12, MEÇ7, TÜM6, MET4, TEM4

2 Harfli Kelimeler

EV8, VE8, ÜÇ7, ÇE5, EM3, ME3, ET2, TE2

ET

[isim]

  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

  • Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
  • Ten

    Gömleği yırtılmış, eti görünüyor.

  • Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm

    Bu zeytinde et denecek bir şey yok.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde

TE

  • Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça

[kimya]

  • Tellür elementinin simgesi

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)

[isim]

[coğrafya]

  • Kabarma

    Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: metcezir

[isim]

  • Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
  • Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek

TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)

[isim]

[edebiyat]

  • Tema

ETME

[isim]

  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası

EMET

[isim]

  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

ÇE

  • Türk alfabesinin dördüncü harfinin adı, okunuşu

TÜM

[isim]

  • Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi

    Parasının tümünü kaybetti.

[sıfat]

  • Yarım olmayan, bütün, eksiksiz

Birleşik Kelimeler: tümamiral, tüm başkalaşma, tüm başlılar, tümgeneral, tüm kirpikliler, tüm sayı, tüm tanrıcı, tümevarım

[isim]

[halk ağzında]

  • Tümsek

ÇETE (Kelime Kökeni: Bulgarca)

[isim]

  • Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk

[tarih]

  • Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik

    Feti Bey, piyadece gezen azgın bir çete gibi hareket hâlindeydi. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: çete savaşı

ÜTME

[isim]

  • Ütmek işi
  • Ateşte kızartılmış taze buğday veya mısır

MEÇ (Kelime Kökeni: Fransızca mèche)

[isim]

  • Süngü gibi yalnız batırılarak yaralamaya yarayan, kısa, düz ve ensiz kılıç

[isim]

  • Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu

ÜÇ

[isim]

  • İkiden sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı

[sıfat]

  • İkiden bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üç aşağı beş yukarı
  • üç aşağı beş yukarı dolaşmak
  • üç günlük ömür
  • üç maymunu oynamak
  • üç nalla bir ata kaldı

Birleşik Kelimeler: üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç

EMEÇ

[isim]

[bitki bilimi]

  • Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı