TELGRAFHANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TELGRAFHANE harflerini içeren 5 harfli 57 kelime bulunuyor. 5 harfli TELGRAFHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AGRAF15,
ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)
- Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
- Siyasi çekişmelerin geçtiği yer
ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)
- Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka
ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)
-
Giriş
Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas
- Başlangıç yemeği
ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)
- Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
-
Sahte aydın
Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar
Ata Sözleri ve Deyimler
- entel takılmak
LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)
-
Tanrı'nın merhametinden yoksun olma
Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kötü, berbat, çok kötü
Lanet bir adam.
-
Bir ilenme sözü
Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanet etmek
- lanet okumak
- lanet olsun!
NELER
-
çok ve çeşitli şeyler
Bugün neler gördük.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
TARLA
-
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
İstiridye tarlası. Midye tarlası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarla açmak
- tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
- tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
- tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı
Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası
TALAN
- Yağma
Ata Sözleri ve Deyimler
- talandan geçmek
- talan etmek
Birleşik Kelimeler: alan talan
AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
- Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
- Kaba adam, yol iz bilmez kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer
- Bir karışım içindeki parçalar, ögeler
- Beden yapısının temelini oluşturan ögeler
Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa
- Bitlis iline bağlı ilçelerden biri
ERGEN
- Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ
- Henüz evlenmemiş, bekâr
Ata Sözleri ve Deyimler
- ergene karı boşamak kolay
- ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma
- ergen olmak
ENGEL
-
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket
Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu
- Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
- Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
- Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
- Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
Ata Sözleri ve Deyimler
- engel çıkarmak
- engel olmak
- engel tanımamak
Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli
EGALE (Kelime Kökeni: Fransızca égale)
- `Bir rekoru yinelemek` anlamındaki egale etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
GRENA (Kelime Kökeni: Fransızca grenat)
- Nar çiçeği renginde bir süs taşı
- Alüminyum silikat ile kalsiyum, magnezyum, demir, manganez vb. madenlerden birinin birleşmesinden oluşmuş çeşitli renkteki mineral
GALAT (Kelime Kökeni: Arapça ġalaṭ)
- Yanlış kelime veya söz
-
Yanılma
Bu garip his galatının adını hasret değil, alışkanlık koymuştu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: galatıhis, galatımeşhur
GELEN
- Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
- Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)
Ata Sözleri ve Deyimler
- gelen ağam giden paşam
- gelene git denilmez
- gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen