Tel ile Biten Kelimeler

TEL ile biten 16 kelime bulunuyor. Sonu TEL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tel kelimesinin anlamı nedir? Tel ile başlayan kelimeler. İçinde tel olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

METRDOTEL13

6 Harfli Kelimeler

MUHTEL12, HASTEL11, PASTEL11, EPİTEL10, DANTEL8, KESTEL7, MAKTEL7, KARTEL6

5 Harfli Kelimeler

ÜSTEL8, MOTEL7, ENTEL5, NİTEL5

4 Harfli Kelimeler

OTEL5, ATEL4

3 Harfli Kelimeler

TEL3

TEL

[isim]

  • Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne

    Gelin teli. Telgraf teli.

[sıfat]

  • Bu nesneden yapılmış veya bu nesne biçiminde olan

    Tel kafes. Tel çivi.

  • Tencere, çaydanlık vb.ni ovarak temizlemek için kullanılan nesne
  • İnsan saçını oluşturan ipçik

    İki açık sarı tel terli alnımızın üstüne yapışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[biyoloji]

  • Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek
  • teli kırmak
  • teller takmak
  • tel takınmak

Birleşik Kelimeler: tel cambazı, tel çivi, tel dikiş, tel dokuma, tel dolap, tel fırça, tel halat, tel kadayıf, tel kafes, telkâri, tel kurdu, tel küf, tel küflüce, tel örgü, tel şehriye, tel tel, tel zımba, dikenli tel, bam teli, elektrik teli, gelin teli, kafes teli, telgraf teli, ses telleri

[isim]

  • Telgraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek

Birleşik Kelimeler: telyazı

ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)

[isim]

  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)

[sıfat]

  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)

[isim]

[mecaz]

  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak

NİTEL

[sıfat]

  • Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

OTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hôtel)

[isim]

  • Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme

    Selamlaşarak ayrılıyor ve masaların arkasından dönüp otelin kapısından dışarı çıkıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

Birleşik Kelimeler: otel faresi, otelgarni, apart otel, butik otel

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KESTEL

[isim]

  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)

[isim]

[eskimiş]

  • Cinayet işlenen yer

MOTEL (Kelime Kökeni: Fransızca motel)

[isim]

  • Motorlu taşıtlarla yolculuk edenlerin barınmalarını, arabalarını park etmelerini ve başka gereksinimlerini karşılamak için işlek kara yolları üzerinde yapılmış otel

DANTEL (Kelime Kökeni: Fransızca dentelle)

[isim]

  • Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene

    Gözlerini açıp Maviş Hanım'ı elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel örüyor görmüyor mu? - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: dantel ağacı

ÜSTEL

[sıfat]

[matematik]

  • Üstü olan

EPİTEL

[isim]

  • Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku, epitelyum

HASTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hostel)

[isim]

  • Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmış ve belirli kurallara göre yönetilen ucuz tesisler

PASTEL (Kelime Kökeni: Fransızca pastel)

[isim]

  • Pastel kalem

    Duvarlardaki pastel ve yağlı boya nefis levhalara uzaktan bir göz atmadan geçemiyorduk. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Böyle kalemlerle yapılan resim

[sıfat]

  • Soluk, mat (renk)

Birleşik Kelimeler: pastel boya, pastel kalem, pastel renk

MUHTEL (Kelime Kökeni: Arapça muḫtell)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Düzeni bozulmuş, bozuk