Tek ile Biten Kelimeler

TEK ile biten 24 kelime bulunuyor. Sonu TEK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tek kelimesinin anlamı nedir? Tek ile başlayan kelimeler. İçinde tek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

BİBLİYOTEK17

9 Harfli Kelimeler

SİNEMATEK11

8 Harfli Kelimeler

DİSKOTEK12, SEKİZTEK12, KARTOTEK9

7 Harfli Kelimeler

DÖRTTEK15, FOTOTEK15

6 Harfli Kelimeler

BİFTEK14, KÖSTEK13, DÜMTEK11, İPOTEK11, PERTEK10, PELTEK10, ÇELTEK9, DESTEK9, YELTEK8, MERTEK7, İKİTEK6

5 Harfli Kelimeler

TEK11, PETEK9, BİTEK7, İSTEK6

4 Harfli Kelimeler

ETEK4

3 Harfli Kelimeler

TEK3

TEK

[sıfat]

  • Eşi olmayan, biricik, yegâne

    Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Kadeh içinde belirli ölçüde olan (içki)

[isim]

  • Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri

    Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı. - Rıfat Ilgaz

[zarf]

  • Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar

    Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin.

[zarf]

  • Yalnızca

    Bunun için tek bir yol var.

[mecaz]

  • Hiç, hiçbir

    Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik. - Refik Halit Karay

[matematik]

  • İki ile bölünemeyen (sayı)

    Üç, beş, yedi ... tek sayılardır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek dalmak
  • tek elden
  • tek geçmek
  • tek kale oynamak
  • tek kürekle mehtaba çıkmak
  • tek sıra olmak

Birleşik Kelimeler: tek adam, tek anlamlı, tek başına, tekbenci, tek biçim, tek bilek, tek çekirdekli, tek çenekli, tek delikliler, tekdüze, tek erkçi, tek erklik, tek eşli, tek evli, tek fazlı, tekgövde, tek heceli dil, tek hücreli, tek kişilik, tek liste, tek örnek, tek parmaklılar, tek partili, tek pas, tek renkli, tek sayı, tek seçici, tek sesli, tek tabanca, tek tanrıcı, tek tanrılı, tek taraflı, tektaş, tek tırnak işareti, tek tırnaklılar, tek tük, tek vücut, tek yanlı, tek yön, tek yumurta ikizi, tek yürek, teker teker, ikitek, iki tek, dörttek, sekiztek, teke tek

[sıfat]

  • Sessiz, hareketsiz, uslu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek durmak
  • tek durmamak

ETEK

[isim]

  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
  • Giysinin alt kenarı

    Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. - Peyami Safa

  • Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
  • Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü

    Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü

    Baca eteği. Boru eteği.

[argo]

  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği

İKİTEK

[isim]

[spor]

  • Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ayrı ayrı oturaklarda ve sadece birer küreği olan tekne

İSTEK

[isim]

  • Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk

    Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan

  • Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, meram, talep

    Bu adamın istekleri bitmiyor.

[dil bilgisi]

  • İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi

    Göreyim, göresin, göre.

[ruh bilimi]

  • Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istek (veya isteğini) uyandırmak
  • istek duymak

MERTEK

[isim]

  • Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç

    Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal

BİTEK

[sıfat]

  • Verimli

YELTEK

[sıfat]

  • Hercai

KARTOTEK (Kelime Kökeni: Fransızca cartothèque)

[isim]

  • Kartlar üstüne işlenmiş bilgilerin düzenli bir dizgeye göre derlenmesi
  • Bu biçimde derlenmiş kartların saklandığı kutu, dolap vb., kartoteks

ÇELTEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çoban yamağı, yardımcı, uşak

DESTEK (Kelime Kökeni: Farsça destek)

[isim]

  • Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
  • Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, bindi, hamil

    Şamdan, sehpa, sacayak birer destektir.

[ekonomi]

  • Kredi işlemlerinde her an sarf edilebilecek kredi

[askerlik]

  • Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma

[fizik]

  • Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru

[mecaz]

  • Maddi ve manevi yardımcı, dayanak

    Kızardı, söylenirdi ama gene de tek desteği oydu hayatta. - Orhan Hançerlioğlu

[mecaz]

  • Yardım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • destek görmek
  • destek olmak

Birleşik Kelimeler: destek oyun

PETEK

[isim]

  • Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı, düzgün altıgen ağızlı bal mumu yuvacıklar topluluğu
  • Bu yuvacıklar topluluğunun bal olmayanı
  • Isıtma tesisatında ısı dağıtımını, içinden sıcak su geçerek sağlayan dilim, radyatör

    Kalorifer peteği.

[mimarlık]

  • Minarelerde külah ile şerefe arasındaki bölüm

[halk ağzında]

  • Balçıktan yapılan ve dikine duran sandık biçimindeki tahıl ambarı

[halk ağzında]

  • Arı kovanı

Birleşik Kelimeler: petek dokuma, petek göz, petek güvesi, akciğer peteği, bal peteği, kalorifer peteği

PERTEK

[isim]

  • Tunceli iline bağlı ilçelerden biri

PELTEK

[sıfat]

  • Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
  • Tutuk, titrek (konuşma)

    Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı. - Necati Cumalı

[zarf]

  • Tutuk, titrek bir biçimde

Birleşik Kelimeler: peltek diş ünsüzü

SİNEMATEK (Kelime Kökeni: Fransızca cinémathèque)

[isim]

[sinema]

  • Sinema filmlerinin sanat, eğitim ve genellikle kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı, korunduğu yer veya kurum

DÜMTEK

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde tempo

    Ellerini dümtek usulü ile dizlerine vurur. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dümtek tutmak