Tek ile Başlayan Kelimeler

TEK ile başlayan 124 kelime bulunuyor. Başında TEK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tek kelimesinin anlamı nedir? Tek ile biten kelimeler. İçinde tek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

TEKNOKRATÇILIK20, TEKELLEŞTİRMEK18

13 Harfli Kelimeler

TEKDÜZELEŞMEK24, TEKİRDAĞLILIK24, TEKELLEŞTİRME17, TEKERLEKÇİLİK16

12 Harfli Kelimeler

TEKDÜZELEŞME23, TEKLİFSİZLİK22, TEKSTİLCİLİK16, TEKRARLANMAK13, TEKRARLATMAK13

11 Harfli Kelimeler

TEKLİFSİZCE24, TEKBENCİLİK16, TEKELLEŞMEK15, TEKMELENMEK13, TEKMİLLEMEK13, TEKERLENMEK12, TEKRARLAMAK12, TEKRARLATMA12, TEKRARLANMA12

10 Harfli Kelimeler

TEKNOLOJİK21, TEKİRDAĞLI20, TEKDÜZELİK17, TEKELLEŞME14, TEKNECİLİK13, TEKERLEKÇİ13, TEKELCİLİK13, TEKNOKRASİ12, TEKMELENME12, TEKMELEMEK12, TEKESAKALI12, TEKMİLLEME12, TEKRARLAMA11, TEKERLENME11, TEKERLEMEK11, TEKERLEKLİ10

9 Harfli Kelimeler

TEKNOLOJİ20, TEKLİFSİZ19, TEKFURLUK17, TEKAÜDİYE15, TEKRARSIZ14, TEKSTİLCİ13, TEKNETYUM13, TEKLEŞMEK13, TEKAÜTLÜK13, TEKNİSYEN12, TEKRARDAN11, TEKMELEME11, TEKESEMEK11, TEKNOKRAT10, TEKERLEME10

8 Harfli Kelimeler

TEKGÖVDE26, TEKEFFÜL22, TEKEVVÜN22, TEKVANDO17, TEKİRDAĞ17, TEKKEKÖY16, TEKELLÜF16, TEKLİFLİ14, TEKEBBÜR14, TEKBENCİ13, TEKLEŞME12, TEKİNSİZ12, TEKEMMÜL12, TEKESSÜR12, TEKNİKÇİ11, TEKÇİLİK11, TEKERCİK11, TEKELLÜM11, TEKERRÜR10, TEKESEME10
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

TEKASÜF16, TEKDÜZE14, TEKALİF13, TEKABÜL11, TEKNECİ10, TEKELCİ10, TEKASÜL10, TEKAMÜL10, TEKİDEN9, TEKSTİL8, TEKLEME8, TEKERLİ7

6 Harfli Kelimeler

TEKZİP13, TEKSİF13, TEKFUR13, TEKVİN12, TEKLİF12, TEKFİR12, TEKFİN12, TEKAPU11, TEKTAŞ9, TEKDİR8, TEKBİR8, TEKAÜT8, TEKSİR7, TEKMAN7, TEKMİL7, TEKRİR6, TEKRAR6, TEKNİK6, TEKLİK6, TEKİLA6

5 Harfli Kelimeler

TEKÇİ8, TEKST6, TEKME6, TEKNE5, TEK5, TEKKE5, TEKİT5, TEKİR5, TEKİN5, TEKİL5, TEKER5, TEKEL5

4 Harfli Kelimeler

TEKE4

3 Harfli Kelimeler

TEK3

TEK

[sıfat]

  • Eşi olmayan, biricik, yegâne

    Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Kadeh içinde belirli ölçüde olan (içki)

[isim]

  • Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri

    Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı. - Rıfat Ilgaz

[zarf]

  • Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar

    Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin.

[zarf]

  • Yalnızca

    Bunun için tek bir yol var.

[mecaz]

  • Hiç, hiçbir

    Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik. - Refik Halit Karay

[matematik]

  • İki ile bölünemeyen (sayı)

    Üç, beş, yedi ... tek sayılardır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek dalmak
  • tek elden
  • tek geçmek
  • tek kale oynamak
  • tek kürekle mehtaba çıkmak
  • tek sıra olmak

Birleşik Kelimeler: tek adam, tek anlamlı, tek başına, tekbenci, tek biçim, tek bilek, tek çekirdekli, tek çenekli, tek delikliler, tekdüze, tek erkçi, tek erklik, tek eşli, tek evli, tek fazlı, tekgövde, tek heceli dil, tek hücreli, tek kişilik, tek liste, tek örnek, tek parmaklılar, tek partili, tek pas, tek renkli, tek sayı, tek seçici, tek sesli, tek tabanca, tek tanrıcı, tek tanrılı, tek taraflı, tektaş, tek tırnak işareti, tek tırnaklılar, tek tük, tek vücut, tek yanlı, tek yön, tek yumurta ikizi, tek yürek, teker teker, ikitek, iki tek, dörttek, sekiztek, teke tek

[sıfat]

  • Sessiz, hareketsiz, uslu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek durmak
  • tek durmamak

TEKE

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Erkek keçi
  • Bir tür karides
  • Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir tür deve

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekeden süt çıkarmak

Birleşik Kelimeler: teke dikeni, tekesakalı, boynuzluteke

TEKNE

[isim]

  • Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap

    Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti. - Yaşar Kemal

  • Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü

[denizcilik]

  • Bir tür küçük deniz taşıtı

    Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda. - Halikarnas Balıkçısı

[denizcilik]

  • Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü

[jeoloji]

  • Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı

[coğrafya]

  • Havza

[müzik]

  • Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası

Birleşik Kelimeler: tekne kazıntısı, kaba tekne, livarlı tekne, duş teknesi, gangama teknesi, hamur teknesi, mercan teknesi

TEKLİ

[isim]

  • Tek yataklı otel odası

[müzik]

  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)

[isim]

[tarih]

  • Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh

    Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer

[argo]

  • Esrar içilen üstü kapalı yer

[argo]

  • Hapishane

    Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekkeyi bekleyen çorbayı içer

Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi

TEKİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾkīd)

[isim]

[eskimiş]

  • Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma

    Bu sözü, bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üsteleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekit etmek

TEKİR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

[sıfat]

  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz

TEKİN

[sıfat]

  • Boş, içinde kimse bulunmayan
  • Güvenilir (kişi, yer)

    Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu. - Asaf Halet Çelebi

  • İçinde doğaüstü varlıklar bulunmadığına inanılan (yer)

    Ninem, akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar, demişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[tarih]

  • Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

TEKİL

[isim]

[dil bilgisi]

  • Teklik

TEKER

[isim]

  • Tekerlek

    Araba tekeri. Makine tekeri.

[sıfat]

  • Tekerlek biçimde olan

    Bir teker peynir.

  • İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça

[gök bilimi]

  • Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi

[gök bilimi]

  • Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekere çomak sokmak
  • tekerine (veya tekerinin önüne) taş koymak
  • teker meker yuvarlanmak

Birleşik Kelimeler: arka teker, art teker, çevre teker, çiftteker, düzen teker, ön teker, üçteker, yedek teker, Güneş tekeri

TEKEL

[isim]

  • Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol
  • Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu, inhisar, monopol

[mecaz]

  • Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç

    Özel yalıların tekelinden kurtarılan yeni kıyılar da halkın denizle buluşmasını sağlayacak. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekelinde olmak
  • tekeline (veya tekellerine) almak

Birleşik Kelimeler: tekel bayisi, tekel maddesi, tekel ürünleri

TEKRİR (Kelime Kökeni: Arapça tekrīr)

[isim]

  • Tekrar etme, yeniden söyleme

[edebiyat]

  • Bir yazıda, bir şiirde sözü veya kavramı anlatımı pekiştirmek amacıyla sık sık tekrar etme sanatı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrir etmek

TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)

[isim]

  • Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması

    Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim

  • Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme

[zarf]

  • Bir daha, yine, yeniden, gene

    Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrar etmek

Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar

TEKNİK (Kelime Kökeni: Fransızca technique)

[isim]

  • Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi

    Eserin tekniği, sanatını hakkıyla bilen bir şair tarafından yazıldığını belirtmektedir. - Asaf Halet Çelebi

  • Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

[sıfat]

  • Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin

    Bürokratlaşma bir baskı olayından çok teknik bir olaydır onlara göre. - Cemil Meriç

  • Yol, beceri, yöntem

    Bu kızın, sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: teknik adam, teknik direktör, teknik eğitim, teknik lise, teknik okul, teknik öğretim, teknik şartname, teknik üniversite, sinema tekniği, top tekniği

TEKLİK

[isim]

  • Tek, bir olma durumu

[dil bilgisi]

  • Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb

[argo]

  • Lira

    Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe - Sait Faik Abasıyanık