TEFERRUATSIZ ile Oluşan Kelimeler (TEFERRUATSIZ Kelime Türetme)
TEFERRUATSIZ harflerinden oluşan 184 kelime bulunuyor. TEFERRUATSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Teferruatsız kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
TEFERRUATSIZ24
9 Harfli Kelimeler
TEFERRUAT16
8 Harfli Kelimeler
TUTARSIZ14
7 Harfli Kelimeler
FERASET14, SEFARET14, ZARURET11
6 Harfli Kelimeler
FIRSAT14, ATIFET13, FITRAT13, FETRET12, TATSIZ11, TEARUZ10, SIRTAR8, SURETA8, ESARET7
5 Harfli Kelimeler
FREZE14, ZAFER14, SIFAT13, FASET12, FESAT12, SAFER12, SEFER12, TURFA12, AREFE11, ETRAF11, EFRAT11, ARSIZ10, SARIZ10, ZARSI10, IZRAR9, TEZAT8, ZERRE8, ISTAR7, ISRAR7, RASIT7
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
FARZ13, FEZA13, FERZ13, ZARF13, SIRF12, ATIF11, ESEF11, FUTA11, FUAR11, FARS11, FIRT11, SARF11, SERF11, SEFA11, AFET10, FRER10, FARE10, FERT10, TEFE10, ARIZ8
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
FAZ12, FIR10, FES10, FAS10, FUT10, RUF10, SAF10, AFT9, EFE9, FER9, FAR9, RAF9, TEF9, AZI7, IRZ7, RUZ7, SAZ7, TUZ7, ZIT7, ARZ6
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
UF9, AF8, FA8, FE8, UZ6, AZ5, ZE5, SU4, US4, AS3, ES3, IR3, SE3, TU3, UR3, UT3, AT2, AR2, ER2, ET2
Tümünü Gör
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)
-
100 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.
-
Utanma, utanç duyma
Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
- Argon elementinin simgesi
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
ET
-
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.
- Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
-
Ten
Gömleği yırtılmış, eti görünüyor.
-
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
Bu zeytinde et denecek bir şey yok.
Ata Sözleri ve Deyimler
- et bağlamak
- ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
- eti budu yerinde (veya etine dolgun)
- eti kemiği
- eti kemiğine yapışmak
- etinden et koparmak (veya kesmek)
- eti ne budu ne?
- eti senin, kemiği benim
- et kanlı gerek, yiğit canlı
- et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
- etle tırnak arasına girilmez
- etle tırnak gibi
- et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
- etten duvar örmek
- etten önce çömleğe düşmek
- et tırnak olmak
- et tırnaktan ayrılmaz
- et tutmak
Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
IR
- İridyum elementinin simgesi
- 343 yır
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
TU
-
Tuh
Tu, böyle mi olacaktı!
Birleşik Kelimeler: tu kaka
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
UT
- Utanma duygusu
Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri
-
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin
SU
- Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab
-
Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. - Falih Rıfkı Atay
-
Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı
Portakal suyu. Domates suyu.
-
Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı
Çiçek suyu. Gül suyu.
-
Yemeğin sıvı bölümü
Belki de iki bardak turşu suyu içecek. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kez
Meyveleri iki su yıka.
-
Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik
Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.
Ata Sözleri ve Deyimler
- su almak
- su basmak
- su çekmek
- sudan çıkmış balığa dönmek
- sudan geçirmek
- suda pişmiş
- su dökmek
- su dökünmek
- su etmek
- su gelmek
- su gibi
- su gibi akmak
- su gibi aziz ol!
- su gibi bilmek (veya okumak)
- su gibi ezberlemek
- su gibi gitmek
- su gibi olmak
- su gibi terlemek
- su görmemiş
- su götürür yeri olmamak
- su içinde
- su içinde kalmak
- su iktiza etmek
- su kaçırmak
- su kapmak
- su katılmamış
- su kesmek
- su koyuvermek
- su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün
- sular kararmak
- sular seller gibi
- su sabun görmemek
- su uyur, düşman uyumaz
- su vermek
- suya düşmek
- suya göstermek
- suya götürüp susuz getirmek
- su yapmak
- suya sabuna dokunmamak
- suya salmak
- suyu baştan (veya başından) kesmek
- suyu çıkmak
- suyu getiren de bir, testiyi kıran da
- suyu görünce teyemmüm bozulur
- suyu ısınmak (veya kaynamak)
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- suyu mu çıktı?
- suyuna gitmek
- suyun akıntısına gitmek
- suyuna tirit
- suyun başı
- suyunca gitmek
- suyu nereden geliyor?
- suyunu almak
- suyunu çekmek
- suyunun suyu
- suyu seli kalmamak
- su yürümek
- su yüzü görmemiş
- su yüzüne (veya üstüne) çıkmak
- su yüzüne çıkmak
Birleşik Kelimeler: su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, subasar, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su biti, su bitkileri, su bombası, su borusu, su boyası, su böceği, su bölümü çizgisi, su böreği, su cenderesi, su çıkrığı, suçiçeği, su çulluğu, su damarı, su değirmeni, su deposu, su dolabı, su düzeyi, sugötürmez, su hattı, su ısıtıcısı, suibriği, su kabağı, su kabı, su kamışı, su karanfili, su kayağı, su kaybı, su kaydırağı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kızağı, su kireci, su korkusu, su küre, su mantarları, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, suoku, suölçer, su örümceği, su parkı, superisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, susarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su seviyesi, su sığırı, su sineği, suşeridi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ürünleri, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, suyolu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, sudan ucuz, acı su, ağır su, akarsu, aksu, atık su, bağlı su, basınçlı su, bengi su, iç su, kaba su, karasu, kara su, küllü su, oksijenli su, öz su, pis su, serbest su, sert su, tatlı su, tazyikli su, yumuşak su, havadan sudan, altın suyu, arpa suyu, bel suyu, besi suyu, bulaşık suyu, cam suyu, can suyu, çamaşır suyu, çiçek suyu, çilek suyu, deniz suyu, dirim suyu, domates suyu, dümen suyu, elma suyu, er suyu, et suyu, gül suyu, ham besi suyu, havuç suyu, ıslatma suyu, içme suyu, imamsuyu, katran suyu, kaya suyu, kaynak suyu, kenar suyu, kibrit suyu, kireç suyu, koruk suyu, kuyu suyu, limon suyu, maden suyu, memba suyu, meyve suyu, nane suyu, portakal suyu, saf su, safra suyu, şalgam suyu, tavuk suyu, turşu suyu, üzüm suyu, vişne suyu, yüzsuyu, zemzem suyu, kara suları, yer altı suları
- Sutaş
US
-
Akıl
Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- usuna getirmek
Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu