TEEDDÜP ile Oluşan Kelimeler (TEEDDÜP Kelime Türetme)
TEEDDÜP harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. TEEDDÜP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Teeddüp kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
TEEDDÜP17
4 Harfli Kelimeler
EDEP10, DÜET8, DEDE8, TEPE8
3 Harfli Kelimeler
TÜP9, EPE7, EDE5
2 Harfli Kelimeler
PE6, DE4, ET2, TE2
ET
-
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.
- Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
-
Ten
Gömleği yırtılmış, eti görünüyor.
-
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
Bu zeytinde et denecek bir şey yok.
Ata Sözleri ve Deyimler
- et bağlamak
- ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
- eti budu yerinde (veya etine dolgun)
- eti kemiği
- eti kemiğine yapışmak
- etinden et koparmak (veya kesmek)
- eti ne budu ne?
- eti senin, kemiği benim
- et kanlı gerek, yiğit canlı
- et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
- etle tırnak arasına girilmez
- etle tırnak gibi
- et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
- etten duvar örmek
- etten önce çömleğe düşmek
- et tırnak olmak
- et tırnaktan ayrılmaz
- et tutmak
Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde
TE
- Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu
- Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
- Tellür elementinin simgesi
DE
- Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
EDE
- Ağabey
PE
- Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu
EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)
- Delici kılıç
- Delici kılıçla oynanan, hedef bölgesi bütün vücut olan bir tür kılıç oyunu
DÜET (Kelime Kökeni: Fransızca duet)
- İki ses veya iki müzik
- İki kişi tarafından karşılıklı söylenen şarkı
DEDE
-
Torunu olan erkek, büyükbaba, büyükpeder
Dedenin kabri yanında bir çukur kazılmış. - Yusuf Ziya Ortaç
- Büyükbabadan başlayarak geriye doğru atalardan her biri
- Mevlevi tarikatında çile doldurmuş olan dervişlere verilen unvan
- Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- dede (veya dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır
Birleşik Kelimeler: dededen kalma, aydede, koyun dede, Bektaşi dedesi
TEPE
-
Bir şeyin en üstteki bölümü
Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası
Ekşisu'da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. - Necati Cumalı
-
Birinin yanı başı, baş ucu
Tepemde durup canımı sıktı.
-
Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay
-
Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı
- Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
- İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
- Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- tepeden bakmak
- tepesi atmak
- tepesinde bitmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepesinden kaynar sular dökülmek
- tepesine binmek (veya çıkmak)
- tepesine dikilmek
- tepesinin tası atmak
- tepesi üstü
Birleşik Kelimeler: tepe açısı, tepe aşağı, tepebaşı, Tepebaşı, tepe camı, tepegöz, tepegözler, tepe lambası, tepetakla, tepe tomurcuğu, tepeüstü, tepe üstü, tepeden ayağa, tepeden inme, tepeden tırnağa, ada tepe, dere tepe, tanık tepe, dalga tepesi, hacet tepesi
TÜP (Kelime Kökeni: Fransızca tube)
- Laboratuvarlarda türlü işlerde kullanılan, bir ucu kapalı cam boru
-
İçine krem, diş macunu, ilaç vb. maddeler konulan, bir ucu burgu kapaklı, plastik veya metal boru
Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim. - Reşat Nuri Güntekin
-
Akışkan maddelerin konulduğu, genellikle silindir biçiminde, içi boş, ağzı özel tapalı kap
Gaz tüpü.
- Fallop tüpü
Ata Sözleri ve Deyimler
- tüplerini bağlatmak
Birleşik Kelimeler: tüp bebek, tüp gaz, tüp geçit, fallop tüpü, dalgıç tüpü, deney tüpü, neon tüpü, östaki tüpü, piknik tüpü
EDEP (Kelime Kökeni: Arapça edeb)
-
Toplum töresine uygun davranma
Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan! - Abdülhak Şinasi Hisar
- İyi ahlak, incelik, terbiye
Ata Sözleri ve Deyimler
- edebi edepsizden öğren
- edebini takınmak
- edep etmek
- edeptir söylemesi
- edep yahu
Birleşik Kelimeler: edep yeri, edebikelam
TEEDDÜP (Kelime Kökeni: Arapça teʾeddub)
- Utanma
Ata Sözleri ve Deyimler
- teeddüp etmek