TEDRİSAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

TEDRİSAT harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli TEDRİSAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASİDE8, ADRES8, DEİST8, DASİT8, SADET8, SEDİR8, TASDİ8, DAİRE7, İRADE7, İDARE7, TEDAİ7, İSTER6, START6, SETİR6, SATİR6, TESTİ6, TESRİ6, TESİT6, TESİR6, TERAS6, TETİR5, TİRAT5, TARET5, TEATİ5

TETİR

[isim]

[halk ağzında]

  • Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
  • Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi

TİRAT (Kelime Kökeni: Fransızca tirade)

[isim]

[tiyatro]

  • Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
  • Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi

    Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti. - Refik Halit Karay

  • Uzun ve tumturaklı konuşma

    Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır. - Haldun Taner

TARET (Kelime Kökeni: İngilizce turret)

[isim]

[askerlik]

  • Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule

    Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu. - Attila İlhan

TEATİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿāṭī)

[isim]

[eskimiş]

  • Karşılıklı alıp verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teati etmek

Birleşik Kelimeler: fikir teatisi

İSTER

[isim]

  • Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum

[bağlaç]

  • Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz

    İster gitsin ister kalsın.

Birleşik Kelimeler: ister istemez

START (Kelime Kökeni: İngilizce start)

[isim]

[spor]

  • 343 çıkış, başlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • starta geçmek
  • start almak
  • start vermek

SETİR (Kelime Kökeni: Arapça setr)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyi örtme, gizleme

Birleşik Kelimeler: setretmek, setriavret

SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)

[isim]

[edebiyat]

  • Yergi

TESTİ (Kelime Kökeni: Farsça destī)

[isim]

  • Geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılan su kabı

    Yalnız çeşme başında dizleri üstüne çökmüş bir ihtiyar kadın, testisini dolduran genç kızı bekleyerek bize bakıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]

  • Bu kabın alabileceği miktarda olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • testi gibi
  • testi kırılmadan
  • testi kırılsa da kulpu elde kalır
  • testiyi kıran da bir, suyu getiren de

Birleşik Kelimeler: testi kabağı, testi kebabı, dipsiz testi, su testisi

TESRİ (Kelime Kökeni: Arapça tesrīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Çabuklaştırma, hızlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesri etmek

TESİT (Kelime Kökeni: Arapça tesʿīd)

[isim]

[eskimiş]

  • Kutlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesit etmek

TESİR (Kelime Kökeni: Arapça teʾs̱īr)

[isim]

  • Etki

    Bazılarının da kanaati şudur ki iyi ahlakta çalışmanın rolü ve tesiri vardır. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesir bırakmak
  • tesir etmek
  • tesirini göstermek

Birleşik Kelimeler: yan tesir

TERAS (Kelime Kökeni: Fransızca terrasse)

[isim]

  • Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça

    Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. - Çetin Altan

  • Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş

[coğrafya]

  • Seki

DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)

[isim]

  • Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat

    Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy

  • Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri

    Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay

  • Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
  • Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm

    Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]

  • Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası

[müzik]

  • Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi

İRADE (Kelime Kökeni: Arapça irāde)

[isim]

  • Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç

    Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. - Sait Faik Abasıyanık

[ruh bilimi]

[felsefe]

  • İstenç

[eskimiş]

  • Buyruk

    Görülünce vurulması için irade bile var. - Sermet Muhtar Alus

[eskimiş]

  • İstek, dilek

    Ölüme, yaşama irademizin bir çeşit tükenişi diye bakıyoruz. - Ahmet Muhip Dranas

Birleşik Kelimeler: irade beyanı, irade dışı, irade kaybı, irade yitimi, millî irade