TEDARİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
TEDARİK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli TEDARİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tedarik ile başlayan 5 harfli kelimeler. tedarik ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Tedarik olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AKİDE7,
ERİKA
- Süpürge otu
KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)
- Damla
Ata Sözleri ve Deyimler
- katresi kalmadı (veya yok)
KERTİ
- Kerte
- Bayat (ekmek, et)
RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)
- Durgun (su)
RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)
- Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç
REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)
-
Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm
Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)
- Soluk borusu
- Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları
TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)
- Yol
TERKİ
-
Eyerin arka bölümü
Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal
- Binek hayvanının sağrısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- terkisine almak
TEKİR
- Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
-
Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)
Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz
AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)
-
İnanç
Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)
Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk
-
Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri
Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: akide şekeri
DEKAR (Kelime Kökeni: Fransızca décare)
-
1000 m² değerinde yüzey ölçü birimi
Dekar, hektarın onda biri değerindedir.
DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)
-
Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat
Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy
-
Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay
- Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
-
Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal
-
Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
- Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi
DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)
- Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- Bu biçimde yazdırılan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- dikte etmek
DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)
- Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk