[isim]

• Telefon cihazının içinde yer alan, arayanların mesajlarını kaydeden araç

  Telesekreterime başım belada diye mesaj bırakmamış mıydı? - Ahmet Ümit

[nesnesiz]

• Tekrar edilmek, yinelenmek

  Her gün şaşmaz biçimde hep aynı şeyler, aynı sırayla tekrarlanırdı. - Elif Şafak

[-i]

• Tekrar ettirmek, yeni baştan yaptırmak, yineletmek

[-i]

• Testere ile kesmek

[-i]

• Sigara, nargile, çubuk vb.ni keyifle tüttürerek içmek

  Köprü üstündeki gazinolardan birine gidip bir nargile tellendirmek istedim. - Ahmet Rasim

[-i]

• Sağlamak, tedarik etmek

  Köy halkının tedariklediği bir kira arabası. - Reşat Enis

[nesnesiz]

• Dengelenmek

• Düşmemek için dengeyi korumak

  Sonra beyaz bir maşlahla o hanım ve arkasında bir zenci kız ince iskeleden terazileniyor, yaylanıyor gibi geçiyorlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[isim]

• Terbiyeli olma durumu

  Gideceğim yere genç Türk kızları, İstanbul'un bütün uygar terbiyeliliğini taşıyan kızlar gelecekmiş. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]

[fizik]

• Ancak çok yüksek sıcaklıklarda, hafif elementler arasında doğan (çekirdeksel tepkime)

[isim]

• Tekstilci olma durumu

[isim]

[eskimiş]

• Bir gaye uğruna kurulan çalışma ortaklığı, birlikte çalışma, iş birliği

  Onunla yıllardır teşrikimesaimiz var.

[-i]

• Tertipleme işini yaptırmak

[nesnesiz]

• Sıraya konulmak, düzene sokulmak

• Düzenlenmek, hazırlanmak

[isim]

• Temkinsiz olma durumu

[-i]

• Eğitmek

• Çeşitli katkı maddeleriyle yemeği lezzetli duruma getirmek

  Yemeği baharatlarla terbiyeledi.